Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tuba Ağkuş Gündüz

Geçmişin ayak numarası, şimdiki zamanınkine uymuyor, çok dar kalıyormuş be Mabel!..
Reklam
kimsenin kimseyi umursamadığı saat ve coğrafyalarda asıl sevginin değerini anlıyor insan.
Suçluluk duygusu derinizin altına girdi mi artık çektiğiniz bütün fotoğraflara hakim olur. Hepimiz biraz suçlu değil miyiz engel olamadığımız ölümlerden ve mutsuzluklardan sanki? Yangınları, cinnetleri, yoksullukları, savaş ve hırsızlıkları seyrederken, hepimiz biraz katil, biraz hırsız ve biraz da fesat değil miyiz yani?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kim yaşamını tamamen düzene sokabilmiş ki ? Düzene girecek bir şey midir yaşam?
Reklam
Erkeklerin en çok yönlüsü bile monotondur, bu yüzden asıl çokeşliliğe gereksinen kadınlardır!
Tanrım, mucizelere yalnızca aptallar mı inanır, yoksa mucizeler yalnızca onlara inananlar için mi gerçekleşir ?
Nasıl çıldırdık biz hep birlikte ? Nerede yitirdik sağduyumuzu ? Neden sürekli korkuyoruz... birbirimizden ve Tanrıdan?
'' Kendine bir hoşça bak; alemin özüsün sen; varlıkların gözbebeği olan insansın sen.'' Şeyh Galip
Birini sevmenin onun en berbat yanlarını, hatta bazen insanı kahreden en boktan özelliklerini bile kabul edebilmek olduğunu bilerek doğmuş biriyim ben!
Reklam
İnsan daha önce tanımadığı kişilere karşı yaşam sorumluluğu taşır mıydı? Taşımalı mıydı? Taşıyorsa bu edinilmiş, öğrenilmiş yani uygarlaşmış insan davranışı mıydı?
Yakınına sokulmadıkça, kokusu duyulmayan mücerret koku gibidir ölüm.
Sanmak, içinde umutlar, düşler ve heyecanlar vaat eden çok boyutlu bir kavramken, olmak gerçeğin sert, kalın, köşeli ve katı üç boyutunu taşır yalnızca... Ne mutludur o, oluşlarının içine sanışlarını da katmayı başaran insanlara...
En güç affedilen hata, insanın kendisine ait olanlardır aslında...
1.248 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.