Sevip ile sevmemek arasında kararsız kaldığım bir kitaptı. Aslında sanırım pek sevemedim. Buket Uzuner'in en iyi kitabı değil kesinlikle. Ayın En Çıplak Günü adlı öykü kitabı ve Balık İzlerinin Sesi romanını çok daha fazla sevmiştim. Çanakkale Savaşı ya da Gelibolu hakkında bir kitap okumak isterseniz de Turgut Özakman'nın Çanakkale ile ilgili olan kitabını öneririm. Kitap açıkçası bilmediğim bir şey anlatmadı. Kurgu bakımından ise bir olmamışlık hissi vardı. Yeni Zelandalı karakterimizin neyi bu kadar dert edip, Beyaz Hala'nın değişken cevaplarından ne anlamam gerektiğini kapamadım. Hoşuma giden sanırım Anzak askeri ve bizim Türk askerinin ailelerine yazdığı mektuplardı. Herkes tarafından seviliyor ama okuduğum zamandan mı yoksa iş yoğunluğundan dolayı mı bu kitabı sevmedim.