"Günlerdir yoksun. Öfkeni bile özledim. Nasıl bir uzaklıktan geleceksin bilemiyorum. Ayrılıktan medet umar oldum. Kaşlarının işaret ettiği yerde duracağım. Kararan gümüşler gibi duracağım. Bir ülkenin acılarına tutunarak özür dileceğim. Işıklı bir korunak arayacağım sesinin kıvrımlarında. 'Gelmen iyiliktir.' Diyeceğim.Yüreğimden başka yanıtım olmayacak. Bir sorudan bir soruya vuracağım seni yine. Dünyanın bütün yağmurları yağacak iki söz arasında. Ellerimi geçmişe mi geleceğe mi koyacağımı şaşıracağım. Küller altındaki köz için bir yudum soluk isteyeceğim. 'Aşk iki kişiliktir.' sözünü düşüneceğim uzun uzun. Kalkıp pencereden hayata bakacağım. Alnından öptüğüm yerde ülkemsin... Bir gülüşünle çıkıp caddeleri dolduracağım...
Ömrümden öteye taşıdığım çocuk... Ya sen bu ülkede doğmasaydın, ya ben aşkı herkes gibi bilseydim"....ve daha daha dahası kitapta saklı.
Açıkçası bu kadar duygu yüklü bir kitabın incelemesini yapmaya kendimi yeterli bulmadım bu yüzden kitabın en sevdiğim yerinden alıntı yaptım. Iyi okumalar...
"Gözünle gördüklerine sakın inanma. Görünenin hepsi sınırlıdır. Anlayarak bakmaya, bildiklerinin ötesine geçmeye çalış. O zaman uçmanın anlamını da daha iyi öğreneceksin".