“Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,
Kim o dersin uykulu sesinle içerden.
Saçların dağınıkdır, mahmursundur.
Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim,
Bir sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni,
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç’ten.
Fabrika düdükleri ötmektedir.”
''Yemek yemeden yaşıyor.'' diyerek Bartleby'nin gözlerini kapattım.
''Öyle mi! Uyuyor değil mi?''
''Krallar ve danışmanlarıyla birlikte'' diye mırıldandım.
Bana iyi sabahlar mı diliyorsun yoksa sabahın ben istesem de istemesem de iyi olduğunu mu söylüyorsun yoksa bu sabah kendini iyi hissettiğini veya bunun iyi olunacak bir sabah olduğunu mu kastediyorsun?