Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karvin

Karvin
@Vega_Vega
Sıkı Okur
Çoğunlukla zararsız
Nefret tek başına yaşayamaz. Onu tetikleyecek, dürtecek ya da uyaracak bir sevgiye ihtiyacı vardır.
Reklam
“Derdim ne, ben de bilmiyorum. Gitmek istiyorum." Sesi yükselerek feryada dönüştü. Lee onu teselli etmek için kolunu geniş omuzlarına doladı. "Büyüyorsun. O yüzdendir belki," dedi usulca. "Bazen bana öyle geliyor ki, dünya en çok o zaman sınıyor bizi; biz de içe dönüyoruz, kendimizi dehşetle izliyoruz. Bununla da kalmıyor. Herkesin ruhumuzu okuduğunu sanıyoruz. O zaman pislik çok pis oluyor, saflık pırıl pırıl bembeyaz. Geçecek Aron. Biraz bekle, geçecek…”
“Belki onun da bir sırrı vardır." "Belki. Allah biliyor ya, onu da pek görmüyoruz son zamanlarda. Sence bu kadar dışarıda olması iyi mi?" “Cal kendini bulmaya çalışıyor,” dedi Lee. "Bana kalırsa bu kişisel saklambaç oldukça yaygın bir şey. Bazı insanlar da hayatları boyunca 'ebe' oluyor, umutsuzca 'ebe’.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Alo sentral, Cennet’i bağlayın, babamla görüşeceğim.”
Aşağı yukarı herkesin hiç kimseyle paylaşmadığı gizli acısıyla dolu bir kutusu vardır.
Reklam
“Ben yaralıydım, paramparçaydım, o zaman beni eve alıp bana baktı, yemek pişirdi. O şekilde bağlamaya çalıştı beni. Çoğu insan o şekilde bağlanır. Minnet duyarlar, borçlu hissederler kendilerini; kelepçenin en berbatı da budur.”
Bildik bir düşman o kadar tehlikeli değildir, o kadar şaşırtamaz.
Cal, “Baba, üzülme,” dedi. “Fazlasıyla üzülmüşsün zaten."
Hiç fark edilmemek, olumsuz biçimde fark edilmekten iyiydi.
Reklam
“Belki dünyanın en hoşsohbet insanı, başkalarının konuşmasına yardım edendir."
Lee'nin sesi şöyle diyordu: “Yalanın bazen iyilik olsun diye kullanıldığını biliyorum. Ben yalandan iyilik gelebileceğine inanmam. Doğrunun keskin acısı geçebilir, ama yalanın insanı ağır ağır kemiren ıstırabı hiçbir zaman yok olmaz. Her zaman kanayan bir yaradır."
“Temiz bir kesik daha hızlı iyileşir derler. Benim için sadece pulların zamkıyla bir arada tutulan ilişkilerden daha hazin bir şey yoktur. Bir adamı işitemiyorsan, ona dokunamıyorsan, en iyisi bırak gitsin."
“Özlenmekten memnuniyet duyacak kadar hasis olmadığımı umuyorum."
Onca belirsizliğin içerisinde, şundan eminim ki insanlar en üstteki zayıf tabakanın altında iyi olmak ve sevilmek isterler. Hatta kötülüklerinin çoğu sevgiyi kısa yoldan elde etme çabasıdır. Bir insan öldüğünde, yetenekleri, nüfuzu, dehası ne olursa olsun, sevilmeyerek ölürse hayatı kendi nezdinde bir fiyasko, ölümü ise soğuk bir dehşet olsa gerektir. Bana öyle geliyor ki, siz ya da ben iki düşünce ya da eylem arasında seçim yapmak zorundaysak, ölümümüzü düşünmeli ve dünyaya mutluluk getirmeyeceği şekilde yaşamaya çalışmalıyız. Hikâyemiz tek bir hikâye. Bütün romanlar, bütün şiirler, içimizdeki hiç bitmeyen iyi-kötü çekişmesi temeli üzerine kuruludur. Ayrıca bana öyle geliyor ki, kötülük hiç durmadan yeniden canlanıyor; oysa iyilik, erdem ölümsüzdür. Kötülüğün hep yeni, taptaze bir çehresi vardır, oysa erdem dünyada hiçbir şeyin olamayacağı kadar köklü ve saygındır
2.571 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.