Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karvin

Karvin
@Vega_Vega
Sıkı Okur
Çoğunlukla zararsız
Keder ve ölüm, diye düşündü, ölüm ve keder; midesindeki sızının içinde bir burkulma hissetti. Yeterince beklersen gelir elbette.
Reklam
“Köyde yetişen çocuklar daha başarılı olur.”
"Tanrım," dedi, "Aron'a benzet beni. Kötülük yaptırma bana. Kötü olmak istemiyorum. Herkesin beni sevmesine izin verirsen sana istediğini veririm, bende yoksa gidip bulurum. Kötü olmak istemiyorum. Yalnızlık çekmek istemiyorum. İsa adına, Amin.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yardımseverliğe vicdan azabı kadar tramplen vazifesi gören bir şey daha yoktur."
"Bana öyle geliyor ki," dedi Lee, "zamanın insana yıllardan ve kederden başka pek bir şey kazandırdığı çok yaygın bir yanılgı." "Bir de hafıza." "Evet, hafıza. O olmasa, zamanın bize karşı bir silahı olmazdı.”
Reklam
"Ne demeye yapıyorsun anlamıyorum," dedi Aron. "Nasıl yani? Ne yapıyorum?" "Bütün o aldatmacalı, sinsice şeyleri diyorum," dedi Aron. “Ne demek yani sinsice?" "İşte, tavşan meselesi, sonra gizli gizli buraya, otomobile gelmek gibi. Abra'ya da bir şey yaptın. Ne yapın bilmiyorum, ama kutuyu attırdın ona." "Ya! Çatlıyorsun meraktan, değil mi?" dedi Cal. Ama tedirgindi. Aron ağır ağır konuştu: "Merak ettiğim o değil. Niçin yaptığını merak ediyorum. Hep bir şeylerin peşindesin. Sadece neden yaptığını merak ediyorum. Ne işe yaradığını merak ediyorum." Cal'in kalbine bir acı saplandı. Yaptığı planlar ansızın kendisine aşağılık ve pis göründü. Kardeşinin onu yakaladığını biliyordu. Aron kendisini sevsin istiyordu. Yolunu kaybetmiş ve aç hissediyordu kendini, ne yapacağını bilemiyordu.
“Bana sorarsanız güçlü bir kadın bir erkekten daha güçlü olabilir, bilhassa kalbinde sevgi varsa. Seven kadın bence kaya gibi sağlamdır.”
Resmî bir terbiyenin kalp ağrısına tampon vazifesi gördüğünü düşünmüşümdür sık sık.
“İkiz olduğunuza inanmıyorum,” dedi. "Birbirinize benzemiyorsunuz." "Ikiziz," dedi Cal. "Ikiziz," dedi Aron. "Bazı ikizler birbirine benzemez," diye ısrar etti Cal. “Bir yığın ikiz benzemez," dedi Aron. "Lee bize nasıl olduğunu anlattı. Kadının tek yumurtası varsa ikizler birbirine benzer. İki yumurtası varsa benzemezler." "Biz iki yumurtayız," dedi Cal. Abra bu köylü çocukların hurafelerine güldü. "Ya!" dedi. "Yumurta ha!" Yüksek sesle ya da sertçe söylemedi, ama Lee'nin kuramı durduğu yerde sallanmaya başladı. Abra, "Hanginiz sahanda, hanginiz rafadan?" deyince de çöküp paramparça oldu.
Reklam
Zenginse tembellik sayılmazdı. Sadece yoksullar tembel olurdu. Tıpkı sadece yoksulların cahil olduğu gibi. Hiçbir şey bilmeyen zengin bir adam ya şımarıktı ya da bağımsız.
“Lütfen bana ihtiyaç duymamaya çalışın. Yalnız bir adam için zokaların en kötüsü odur.”
“Eğer iyiyseniz ve özgürseniz, nihayet küçük kitapçımı açmak istiyorum. Orada ölmek istiyorum."
"Sanki bir uykudan uyanmış gibi oldum," dedi Adam. "Garip bir şekilde, görüşüm berraklaştı. Üstümden bir yük kalktı.”
Öyle sanıyorum ki insan zihni derinliklerindeki karanlığın içinde sorunları incelemekte, geri çevirmekte ya da kabul etmekte kullandığı bazı tekniklere sahip. Bu tür etkinlikler bazen insanın sahip olduğunu bilmediği yönlerini ilgilendirir. Kimbilir kaç kere zihnimiz dertli ve acılı, ıstırabımızın sebebini bilmeden yatağa girmiş, sabah uyandığımızda belki de karanlıktaki zihinsel faaliyetin ürünü olan yepyeni bir yöneliş, bir sarahat bulmuşuzdur. Öyle sabahlar da vardır ki, kanımız coşkunlukla kaynar, karnımız, göğsümüz sevinçle germeger, kıpır kıpırdır, oysa düşüncemizde buna sebep ya da gerekçe olacak hiçbir şey yoktur.
3.618 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.