Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Veysel21

Veysel21
@Veyselpetekkaya
Öğretmen
Özel Eğitim Öğretmeni &Psikoloji
Ktü mezunu
Diyarbakır
Diyarbakır
110 okur puanı
Mart 2024 tarihinde katıldı
Mevsim kışa dönüyor, Hızar sesleri geliyor Dörtbir yandan. Odun taşıyor Yorgun kamyonlar. Kuşlar da gitti. Çiçekler gelecek bahara Tohum saçıyor...
Reklam
Dörtnal giden Ürkek bir attan Düşüyorum da sanki, Takılı kalıyor Ayağım üzengiye. Sürükleniyorum Sırtüstü...
Sabahın buğusu Gözlerimi yaşartıyor, Boynuma dolanıyor Akşamın zinciri. Dağlardır beni avutan. Söyleyin bana Gözünüzü kırpmadan; Sizce dönek midir zaman?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Adın ne idi unuttum, Yüzün silindi belleğimden. Ama ellerin; Bir su gibi akışkan Ezberimdedir hâlâ.
Yılan derler adıma, Düşman bellemişler beni. Bir garip sürüngenim dünyada. Acı, ah acı; sokabilseydim seni, Zehirim bu kadar yük olmazdı bana.
Reklam
Ölümü arayarak geçti Bunca yılım. Kötü annem Beni komşunun oğlu kadar seven, Yok olan babamdı belki Ölüm tutkumu pekiştiren.
Uzak, solgun çocukluğum; Akşam alacası, kasaba, Çatlarda kargalar. Hüzünlü gençliğim; Sabahçı kahveleri, Umutsuz aşklar. Bir anı tüneği şimdi Yaşadığım geçmiş yıllar.
Akan sudadır yalnızlık, Adak ağacında; Issız bir yamaçta Sallanan renkli çaputlarıyla. Herbiri bir başka dert simgesi, Sessiz yatırdadır yalnızlık, Devrik bir mezar taşında.
Yalnızlık belki de gece yarısı Işık sızan bir penceredir ama, Kimi zaman da bozkırda Çıplak dağlarda, Yerde yatan bir taştır Yorgun ağırlığıyla.
Kar yağdı durmadan üç gün üç gece, Tıkandı geçitler, yollar kapandı. Yalnızlığın buzdan çetelesinde Kimseler umursamadı karı. Yüzlerinde iğreti bir kibirle Hep düşürmekten korktukları, Dalıp gittiler gündelik işlerine.
Reklam
Onunla bir kişiydik, iki kişi gibi. Benden ona, ondan bana İnce bir kanalla geçilirdi. Biledi paslı direncimi Umutsuzlukla Ve beni hiç terketmedi...
Soyunun mutlaka son temsilcisiydi, Zaman zaman aynaya bakan hüzünle. Tuğralı alnıyla eski bir berat gibi Avunan solgun yüzüyle. Geçmişe tahta kapılardan geçerdi Kuş tokmaklı, asma kilitli...
Eskiden bir yüreğim Vardı benim; Şimdi uzakta Çarpar belki Bir çocuğun odasında
Su bulanık, duman alevi boğuyor. Rüzgâr suskun bu gece. Uzun uzun uluyor Bir çakal paslı sesiyle...
Bedenim üşür, yüreğim sızlar. Ah kavaklar, kavaklar! Beni hoyrat bir makasla Eski bir fotoğraftan oydular...
926 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.