Akan sudadır yalnızlık,
Adak ağacında;
Issız bir yamaçta
Sallanan renkli çaputlarıyla.
Herbiri bir başka dert simgesi,
Sessiz yatırdadır yalnızlık,
Devrik bir mezar taşında.
Kar yağdı durmadan üç gün üç gece,
Tıkandı geçitler, yollar kapandı.
Yalnızlığın buzdan çetelesinde
Kimseler umursamadı karı.
Yüzlerinde iğreti bir kibirle
Hep düşürmekten korktukları,
Dalıp gittiler gündelik işlerine.
Soyunun mutlaka son temsilcisiydi,
Zaman zaman aynaya bakan hüzünle.
Tuğralı alnıyla eski bir berat gibi
Avunan solgun yüzüyle.
Geçmişe tahta kapılardan geçerdi
Kuş tokmaklı, asma kilitli...