Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şulegül Gündüz

Şulegül Gündüz
@Viisal
"Kalbim bu asrın dengi değil"
Lisans
Bursa
14 okur puanı
Aralık 2018 tarihinde katıldı
Derin ve dar bir alacakaranlıktı akıp geldiğim yatak. Kime biraz gülümsediysem, garip bir önlem duygusuyla, bir yerlere gecikiyormuş gibi telaşlı, arkasını dönüp gitti. Korkunun ve bencilliğin cumhuriyetinde kabalığın kırıcı saltanatıydı yaşadığım. Herkes büyük bir ikiyüzlülükle bir erdem, bir zorunluluk gibi ölümü kutsuyordu. Kimsenin yağmuru seyretmediği bir dünyada yıldızları sevmenin yalnızlığı ile her gün biraz daha geri çekildim. Üstüme örttüğüm yorgan yüreğimdeki serçenin küçücük ürkek kanatlarıydı. Kimse, ilkyazın sevgi, yazın dinginlik, güzün bitiş, kışınsa sıcaklığı bitiren bembeyaz bir düş olduğunu anlatmadı. Ne zaman bir sızıyla gözlerimi bulutlara, ağaçların uç dallarına, rüzgarın ufukta çaldığı ıslığa çevirdiysem, yüzüme inen bir tokatla önümdeki duvarlar gösterildi. Alnımdaki derin eğri bu sakınmalardan kalmadır. Bu yüzden sesimin rengi acı, gözümün ışığında bulanık bir kırılma, parmaklarım böyle dolaşır birbirine…
Reklam
Ayrılık, zorunlu ya da gönüllü, bir kopuşu, bir acıyı, kimi durumlarda bir vefasızlığı ve ihaneti imlese de, içinde daha geniş bir yaşama potansiyeli taşıyan bir insanlık halidir. Hepimizin belki de acıyla özgürleştiği, geçmişin değerini bulduğu, geleceği büyüttüğü bir beşinci mevsimdir. Hiçbir ayrılık gitmekle özdeş değildir. Gerçek ayrılık tam anlamıyla bir unutuşla başlar. Yalnız bizim değil bizi bilenlerinde unutuşuyla. O yerden, o mekandan, o insandan bizde süren, bizi oluşturan ne varsa, hepsinin gitmesiyle.. Oysa bu hiçbir insan için hiçbir zaman mümkün olmayacaktır. Ta ki ölüm, bizi tanıya en son insanı da çekip alsın dünyadan.
"Bir gönül kırgınlığının acısını dindirecek bir yolculuk yapılmadı henüz."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"İnsan ruhu -der, Kazancakis- dünyanın en emparyalist gücüdür; fetheder,fetheder ve hiçbir zaman fethettikleri ona yetmez."
"İnsan yaşarken görür güzelliği, Acı bile bir dünya nimetidir sonunda, Ancak yaşayanların anısı olur."
Reklam
İçimizden mi dışımızdan mı yükseldiğini anlayamadığımız bir türkü, donmuş gövdemize oylum oylum ateşler düşürüyordu: "Beni ağlatma ki sen de gülesin/ Hem murada hem maksuda eresin..
Durduğu yerde değersiz bir bütün olarak kalmaktansa, parçalana parçalana gitmenin büyün doğruluğuna inandırmıştı kendini..
Evet, bütün, ama bütün insanlar beni şımarttılar, bana karşı hepsi iyiydi -yalnızca sen, evet, yalnızca sen beni unuttun, yalnızca sen, beni asla tanımadın!
Reklam
Bu hayatta sevecek ve sevilecek birini arıyorsan, Uğraşma! Yaratılmış olma gayesini unutan beşer, sevmenin ve sevilmenin gayesini bilebilir mi ?
Ne çok şey kaybettik farkında mısınız? Kandilleri yanan şehirlerin söndü çerağı.
Gözler, bakılacak güzel şeyler kalmadığı için kapanır. Gözler ki ayna tutar kalbe.
İnsan, bütün yaratılmışların içinde en değerli olanıdır. Değer verdiklerinden değer görmeyince, değeri azalmaz. Elbette düşecek, elbette canı yanacak ve elbette ki üzülecektir. Ama en nihayetinde, "Elmas tozdayken, çamurdayken, yıkanmamış ve tezgahlara bırakılmamışken de elmas değil miydi ?
Dili olan konuşur, derdi olan susar. Çünkü dert insanı dile getirmez.
"Söz uçar, yazı uçar ama yürekte mana kalır"
Reklam
Çünkü insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi; kahramanlarını kendi seçer, ne kadar usandırıcı bir çabaya girerlerse girsinler hakkı olmayanları acımasızca geri çevirirdi; talihin ilerlemekte olan arabasından bir kez düşen kişi, arabaya bir daha yetişemezdi.
Gününü değerlendirmeye bakacaksın.. günün nasıl değerlenir, bak anlatayım: şimdi ömrünü bitmiş say, ömrün bitmiş de sen yalvarmış, yakarmışsın, sana gözyaşların için cabadan bir gün daha vermişler.. işte şu anda da o bir tek son günün içinde bulunuyorsun.. işte o son günde ne yapacaksan, her gün onu yapacaksın. O zaman bu bahçede gezinmem ki, der çocuk. Ne yaparsın ya? Ağlarım.
XXIII
Biz iyileşmeyiz diyor ilhan Biz iyileşmeyiz bunu bil, diyor. Biliyordum:çok ağırdı Biliyordum:adım adım ... Ben seninle sevgilim Mutsuz ama bahtiyardım.
Sayfa 38 - Metis yayınları XXKitabı okudu