Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Selçuk M.

Kader ve İnanç
Hangimiz hür irademizle kendi kararlarımızı veriyoruz? Hangi mesleği seçeceğimizi, hangi yemekten hoşlanacağımızı, neyi sevip neden nefret edeceğimizi, neye inanacağımızı neye inanmayacağımızı ne kadar biz seçiyoruz? Bizi biz yapan şey ne kadar bizim elimizde? Hayatımızda ki her çevresel ve genetik etkiler doğrudan veya dolaylı olarak hayatımızı şekillendirmiyor mu? En ufak etken kelebek etkisi yapmıyor mu? Ben okuyup araştırıyorum, çalışıyorum bak kendi kaderim kendi ellerimde diyebilirsin. Ne biliyorsun bu yaptıkların başka bir elinde olmayan etkinin sonucu olmadığını? Verir mi bu sana karşındakini küçük görme hakkını? Bundandır bu kadar fazla çeşitli etkenin olduğu dünyada bu kadar fazla farklı inancın olması. Bundandır bu kadar fazla benzerliğin olduğu coğrafyalar da benzer inançların olması, herkesin aynı şeye inanması. Herkesin inancı, inançsızlığı kendine doğru. Herkesin doğruları farklı. Bunu bilin ki yargılamayın, suçlamayın birbirinizi. Bunu bilsin insanlar, mutlu olsun artık.
Reklam
Zor Dönemler
Recep Tayyip Erdoğan’ı peygamber olarak görüp de resmen tapan bir babam var. Öyle bir beyni yıkanmış ki öl dese ölecek(Yıllarca A haber izlemenin doğal sonucu olarak görüyorum). Uzun bir süredir hayatımın en zor sınavını veriyorum. Bazı şeyleri görmezlikten gelmek sabredebilmek gerçekten çok zor. Ne anlatırsan anlat değişen bir şeyin olmayacağını bilmek ve ne yaparsa yapsın sonuçta baban deyip susmak insanı çok yıpratıyor. Empatinin hoşgörünün sınırlarını zorluyorum. Kutuplaştırma politikası ve medya ile halkın beynini yıkayan, evladı baba’ya kardeşi kardeşe kırdıran bu hükümetten nefret ediyorum. Nefretim babama değil aslında hayatın şartları gereği bu durumda şuan, bir şekilde empati yapıp anlayış gösterebiliyorum. Ama babamın saflığını ve bilgisizliğini kendi çıkarı için kullananları asla affetmeyeceğim.
Okuduğum iki kitabına da 10 puan verdiğim nadir yazarlardan olan özellikle Acımak kitabıyla tüylerimi diken diken eden ve bende ki etkisi kolay kolay kaybolmayacak olan yazarımız Reşat Nuri Güntekin'i Türk ve Dünya Edebiyatına olan katkılarından dolayı sevgi ve saygıyla anıyorum. #Reşat Nuri Güntekin

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Erkin Koray - Sarhoş Gibiyim
youtube.com/watch?v=B2VWmDd... Bir sevda çölünde bıraktın beni Kanadı kırılmış bir kuş gibiyim Dönüp de bakmadın bir gün hâlime Sokağa atılmış bir taş gibiyim O eski hayalin her an karşımda
Hayat bir dondurmadır, erimeden tadını çıkarın. Black(2005)
Reklam
Babam ve Ben
İnsanlar ikiye ayrılır. Babasıyla gurur duyanlar onları örnek alanlar. Ve birde babalarından nefret edenler. En büyük korkuları babalarına benzemek olan ve her gün babası gibi olmamak için dua edenler bu ikincileri. Gariptir ki hep de korktukları başına gelir. Ne kadar çabalarsa çabalasınlar babaları gibi olmaktan kurtulamazlar. Ne kadar zorlarsa zorlasınlar ansızın bir an, bir kaos vakti insanın kendini kaybettiği o an, içindeki korktuğun şey kendini gösteriverir. Hep pusuya yatmış meğersem, bekledikçe büyümüş bir canavar misali. Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler. Bu gibi işte babalarımızından gördüklerimiz. Bize kötü davrandıklarında o yanlışların ne kadar kötü olduğunun farkında da olsak. O acıyı ne kadar birebir görüp hissetsekte. Gün geçtikçe o nefret ettiğimiz davranışları yapmaktan kendimizi alıkoyamıyoruz. Babasından dayak yiyen bir çocuğun, dayağın ne kadar kötü bir şey olduğunu görüp ne kadar canını acıtsada, büyüdüğünde çocuğunu dövmesi gibi. Bunda asıl etken tam olarak ne bilmiyorum açıkcası. Aklımızla hareket etmememiz herhalde. Gördüğümüz davranışları tekrar ederek karakterimiz oturuyor. İlerleyen zamanlarda tabii ki insan karakterini geliştirebilir ve değiştirebilir. Ama bence belli bir yere kadar değişir ya da rol yapmayı öğrenir. Çünkü kendini kaybettiği o an yine o içindeki yılların yaşanmışlığıyla büyümüş canavar ortaya çıkıveriyor maalesef. Pişmanlık, içi içini yemek gelir sonrasında. Kendini suçlamak! Neden diye sorarsın! Neden olmuyor? Bizi biz yapan ne? Neden çabalamam fayda vermiyor? İnsan gerçekten değişemez mi? Coğrafya, aile, çevre kader mi gerçekten?...
''- Tanrı, anlaşılır olması adına sözünü insan aracılığıyla iletti. - İlk seferde doğru anlatamamış galiba? - Biz mükemmel değiliz, bize anlatması için uğraşması gerekmiş. - İlk seferde bizi doğru yaratamamış mı yani?" The Man from Earth (57:26)
The Man from Earth
The Man from Earth(Dünyalı) (2007) filmini izledim bugün. Uzun zamandır izlediğim en güzel filmdi. Kitap tadında. Bir odada geçiyor. Bol konuşmalı, düşündürücü, sorgulattırıcı ve ilgi çekici bir film. 1 saat 20 dakikalık dolu dolu bir film tavsiye ederim. youtu.be/Yyz1A2-tBhg
84 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.