Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Furkan Mert Engin

Geleceğin para formu ne olursa olsun; ruhunu siyaset, özünü altın, şeklini ise teknoloji belirleyecek. Bunu başarmak için her ülke eşit şansa sahip. Çünkü herkesin önünde iki seçenek var. Birincisi ‘uygarlık döngüsü' rotasında ilerleyip yarınları şekillendirmek, ikincisi ilkellik döngüsü' bataklığına saplanıp hem gelişmiş ülkeleri kötülemek hem de onları taklit etmek. İşte bu noktadaki tercih, paradan çok daha değerli bir şey olan servetin anahtarıdır. Aksi takdirde ‘Tarih, ilerisini göremeyenler için acımasızdır,' demezdi Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk.
Sayfa 331Kitabı okudu
Reklam
İngiliz mucit Alan Turing, Nazilerin Enigma adlı şifreleme aletini kırmakla görevlendirilince bilgisayar projesini bir kenara bıraktı. İki yıl içinde geliştirdiği alet, ülkesini kurtardı ve ulusal kahraman ilan edildi. Fakat eşcinsel olduğu ortaya çıkınca kimyasal kısırlaştırma cezasına çaptırıldı. Matematik temelli ilk sanal makinelerin mucidi, girdiği bunalımdan çıkamayınca siyanürlü elma yiyerek intihar etti. Ne var ki bilgisayar dünyası vefalıydı. Ustalarını unutmayarak her gelen hükümete baskı yaptılar ve 1967 yılında itibarı iade edildi. İşte Apple'ın logosundaki ısırılmış elma', Turing anısına sunulmuş bir saygı ifadesiydi. 2019 yılında ise 50 poundluk paralara resmi basıldı.
Sayfa 279Kitabı okudu
Osmanlı okullarında Farsça ve Arapça yanında Fransızca dersi de verildi. Mezun olanların diplomasını kırk hoca birden imzalardı. Dereceye giren öğrencinin diplomasını ise son olarak padişah mühürlerdi. İşte başarılı kimseleri tebrik etmek için kullanılan 41 kere maşallah' nitelemesi de buradan gelir.
Sayfa 236Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Menderes hükümetinin yüzü de Amerika'ya dönüktü. 1950'nin sonlarında Birleşmiş Milletler gücü olarak Kore Savaşı'na asker gönderen Türkiye, 892 askerini yabancı bir cephede feda ederek NATO'ya girmeye hak kazandı. Üyelik bedeli düşüktü! ABD Savunma Bakanı John Dulles 'Bir Türk askerinin maliyeti 23 sent,' demişti. Bu hesaba göre Türkiye'nin yaptığı ödeme sadece 205 dolardı! Savaştan sonra ABD'nin yardım teklifini reddeden Koreliler, 'Eğer kabul edersek ekonomimiz size bağımlı olur,' dedi. Türkiye Cumhuriyeti ise süt tozu ve traktörle başlayan Amerikan yardımlarına kucak açtı.
Sayfa 243Kitabı okudu
Tarih okumayan için her şey yenidir. Çünkü tarih tekerrür etmez, ahmaklık veya vizyonerlik tekerrür eder! İbn-i Haldun'un dediği gibi, “Geçmiş geleceğe, su damlasının bir diğerine benzediğinden fazla benzer.
Reklam
Muhtemelen şu gerçeğin farkındaydılar: Hangi dinden olursa olsun imparatorlukları ayakta tutan üç temel dayanağın başında altın vardı. İkincisi ordu, üçüncüsü de kutsal makamdı. Altını kaybeden bir devlet, ordusunu; orduyu kaybedense kutsal vasıflarını kaybederdi. Eğer Fransızların karnı aç olmasaydı cumhuriyet ilan edilemezdi. Eğer Ruslar tok olsaydı Ekim Devrimi yaşanmaz ve Romanovlar katledilmezdi. Eğer Avusturyalılar Birinci Dünya Savaşı'nı kazansaydı Habsburg ailesi sürgün edilmezdi. Benzer şekilde Abbasi ailesinin altınları olmasaydı ordusunu besleyemez, ordusu olmasaydı Emevileri yenemez ve halifeliği ele geçiremezdi. Eğer Abbasiler zayıflamasaydı 37 halifenin ardından dini ve siyasi yetkilerini Memlüklere bırakmazlardı. Osmanlı Devleti de Memlüklerin bileğini bükmeseydi halifelik makamını alamazdı. Çünkü devleti ayakta tutan ordu, askeri ayakta tutan ise altındı. Kısacası 'Hak, kuvvete bağlıydı.'