Dün rüyamda bir yas gördüm.Tutmayı unuttuğum bir yas.İnsan konuşmadığı bütün anları ve gitmesi gereken bütün adımları biriktiriyor içinde .Bir çocukluk anısı gibi, değildi gerçekti bu sefer herşey konuşulacak dedim .Bir baktm ki başka şubatlar geçmiş üstünden ...
Okur Takip Önerileri
Yani işte bilmiyorum sustum o an ,öyle kaldı ...Uzun da zaman oldu olucaktr da .
Boş inançlara inanmamam gerekirdi ama inanıyorum işte ...
Modernite veya çağdaş yaşam için çalışan sınıf insanı kendini yetersiz gördükçe acıma duygusunu kaybetmekte .Yoksulluk veya üst düzey yaşam tarzları birbirine bulanmış bir biçimde ulaşılmaz bir görünürlükle birbirine şahitliklerini kutsuyor.Bu korkunç eşitsizlik, insanları daha konuşkan diğer taraftan daha yorgun bir duruma getirmekte .Herkes yaşama karşı kendi konumunu sorgulamadan eleştirmekte olduğu yaşam biçimlerinin kuklası biçiminde.Bizler kendi degerimizi biçimlendirmek adına bişeyler yapmazken olduklarımızın dışındaki yaşamın eleştrisini kabullenmez olduk .Ne toplum bireyselleşmeye açık ne birey olarak toplumu taşıyabiliyoruz . ..
Yak gaz lambanı hadi çak kibritini,yazmak için bebeleri ,yaşamadan ölenleri, ölmekte olanları hadi durma hadi yaz ...
Hakkari'de bir mevsim
Yazmasak ölürdük lafı çok gerçek.İnsan o yokuşu bile kelimelere dökmek istiyor.Ne tür bir korkunçluktur kimsenin seni bilmemesi tanımaması .Herkes çok alışkın herşeyi biliyor olmaya ama herkes gördüğüne duyduklarına paramparça inanircasina peki ya aksi var ise gerçek olan tavuk kümesindeki gülüşmeler ise .
Yaşamak hoş bir âdet.
Yaşamın kolu kanadı var ölüm genişliğinde.
Sıçrayışı var aşk ölçüsünün..
Sohrab Sepehri
Sözcükleri abartılmış bir yaşamın içinden geçiyordu çayın,kahvenin ve sigaranın estetiği.Yine de bu paralelliğin içi boş bağımlılık entrikası kahredici.En son ne zaman düşündüm derseniz üçünden biri şahitligindeydi belki ...
Sohrab Sepehri
Kim beni çağırdı: sohrab!
Tanıdık bir sesti, havanın yaprağı tanıdığı gibi.
Annem uykuda,
Menuçehr, pervane; belki de tüm şehir uykuda.
Haziran gecesi, bir ağıt gibi, usulca
ve soğuk bir esinti
battaniyenin yeşil kenarından uykumu yıkmakta.
Ayrılık kokusu var havada;
yastığım sığırcık kanatlarının şarkısıyla dolu.
Yeniden sabah
Baktık devrik cümleler kurarak yoluna girmiyor pek birşey . Gördüğümüz herkese su akar yolunu bulur dedik .
Bana ölülerimden bahsederseniz bayım ne ellerim kalır ne de tırnaklarım .Avuç içlerime konuşun sakin ve soğuktur onlar .Ne zamandır kenarları kıvrık ve ıslak bir kitabın muhatabıyım. Ölülerin var içinde üstleri açık hem .Benimkiler mi onlar yoksa çaldıkların !.