"Sendika" sihirli bir sözcük değildir. Bir örgüte "sendika" adının verilmesi ona kendiliğinden bazı özellikler kazandırmaz. Önemli olan, işçilerin örgütlenmesi, duyarlı kılınması, bilinçlendirilmesi, bilgilendirilmesi ve üretici ve tüketici olarak güçleriyle siyasal güçlerini kullanmasıdır.
Sayfa 15Kitabı okudu
Sendikalar, kapitalizmin gelişmesiyle birlikte işçi sınıfının toplumda hakim üretici sınıf haline gelmesi sürecinde ortaya çıktı.
Sayfa 15Kitabı okudu
"Böyle bir bilmecenin içinde,bütün bu bilinmeyen şeylerin arasında oturmak beyhude. Saplantı böyle oluşur. Bu dünyayla yüzleş."
Sayfa 55Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
“O gün hepsinin alınyazısı yazıldı ve mühürlendi; tıpkı bir parşömen gibi, geriye bu dürülü yazgının açılması kalmıştı.”
Toplumsal yapının sermaye birikiminin mantığına göre örgütlenmiş olması; üretim ilişkilerinin sömürüye ve emeğin metalaştırılmasına dayalı olması; kapitalistlerin yatırım, üretim ve gelir bölüşümü kararlarına kar amacına uygun olarak belirlenmesi; rekabet; piyasa ilişkilerinin anarşisi; sermayenin yoğunlaşması ve merkezileştirilmesi sonucu tekelleşme; üretim ilişkilerinin sömürüye ve emeğin metalaştırılmasına dayalı olmasından kaynaklanan sınıf mücadelesi; devletin sistemin koruyucusu ve kollayıcısı rolünü üstlenmesi, kapitalist sistemin temel özellikleridir.
Sayfa 46Kitabı okudu
"Ateş yakmaktan yorulmayın! Çevreniz tamamen aydınlanana dek hem kendiniz yanın hemde diğerlerini tutuşturun!
Bu yolda hızla ulaşılacak bir başarı beklemeyin! Taktir ve empati ile karşılanacağınız yerde alay konusu olabilirsiniz. Şeref ve ün yerine iftira ve nefretle karşılaşabilirsiniz. Yardım yerine gizli entrikaların kurbanı olabilirsiniz. Size açıkça meydan okuyabilirler. Onlarca, yüzlerce, binlerce karanlık güç, aydınlık emeklerinizi söndürecek. "Fakat siz yanın! Yanın ve diğerlerinide yakın."
"Her zaman iyiyimdir ve tek kötü yanım da budur. Çünkü her zaman iyi olmak kadar kötü bir şey yoktur."
Sayfa 111Kitabı okudu
Dakin'in monoton sesi araya girdi. "Sizin ne çıkarınız var bu işten ?" Maç sertçe yanıtladı: "Hiçbir çıkarımız yok." "Nasıl inanayım?" "Davaya inanmadıkça bilemessin. Bunu. İspatı olmaz."
Sayfa 143Kitabı okudu
"Yardım etmeye çalıştığın insanlar bile çoğu zaman senden nefret edecektir. Bunuda biliyormusun?"
"Evet."
"Peki, o zaman hâlâ neden katılmak istiyorsun."
Jim'in açık renk gözleri düşünürmüş gibi kısıldı. Sonunda:
"Hapiste bazı partililer vardı," dedi.
"Onlarla konuştum. Bütün hayatım bombok geçmişti. Onların hayatı ise anlamlıydı. Bir şeyler için çalışıyorlardı. Ben de bir şeyler için çalışmak istiyorum. Kendimi ölü gibi hissediyorum. Yeniden canlanabilirim diye düşünüyorum."
Sayfa 13Kitabı okudu
Sermayenin sömürüyü arttırma yolundaki baskısı, bazı sektörler için artık meşruluk sınırının da ötesine geçip bir başka sınıra, insan metabolizmasının ve emeğinin fizyolojik sınırına dayanmıştır.
Sayfa 97Kitabı okudu
"Emekçiler sanki birden yüzyıllık uykularından uyanmıslardı."
Sayfa 149Kitabı okudu
"İşte arkadaşlar, bu satırlar olunduktan sonra haklı olarak soruyoruz:
Nereye gidiyoruz? Sınıf mücadelesine mi gideceğiz? Meydanlarda toplanarak sermaye ve say mücadelesi mi. Yapacağız."
Sayfa 138Kitabı okudu
"Sömürünün işçiler tarafından bizzat deneyimlendiği üretim noktasında olup bitenleri dikkate almak tarihsel algımızı derinleştireceği için yararlı, hem de kollektif hareketlerin arkasındaki birikimi ya da altındaki dip akıntısını algılayabilmek için gereklidir."
Sayfa 12Kitabı okudu
"... sürekli aslında var olmayan ve hayata anlam ve değer kattığına inandığımız için bizzat kendi kendimize icat ettiğimiz bir şeyler için yaşıyoruz; burada ise peşinden koştuğunuz bu anlam ve değere kısmen de olsa boş verebiliyor ya da sizi kederlendiren beyhudeliğinin farkına varabiliyorsunuz. Ve işte bu anda üzerinize bir bitkinlik, bir hüzün çöküveriyor. Anlıyorum tabii, anlamaz mıyım?"
Sayfa 30Kitabı okudu
"Azabın şekline bakma, arkasından ne geliyor, sen onu düşün, düşün ki en fazla hallerde bile mahşer günü bunlar son bulacak."
Sayfa 76Kitabı okudu
