Önce ağaçlar (yakacak odun niyetine kesilmemiş olanlar) benekli sarı bakırımsı yapraklarını döktüler. Sonra rüzgarlar geldi; soğuk taze, kenti bir uçtan ötekine yırtan . Hâlâ tutunabilen son yaprakları da koparıp aldılar geride dağların sessiz kahverengisine karşı hayaletimsi karaltılar gibi dikilen, çıplak ağaçlar kaldı. Mevsimin ilk karı hafifti,taneler konar konmaz eriyordu. Ardından yollar dondu, kar çatılarda öbek öbek birikti, buzlanan pencere camlarının yarısına kadar yığıldı. Karla birlikte uçurtmalar da sökün etti; Kabilin kış göklerinin bu eski hâkimleri şimdilerde uçuşan roketlerin, savaş uçaklarının el koyduğu, cirit attığı bir sahanın ürkek sığıntılarıydı.
Akıllı olan kişi kendisi ile ilgili meselelerde her anın hakkını verendir; kapısını ansızın çalacak bir ölüme de hazırlıklıdır ve eğer istediklerini elde etmişse daha çok hayrın peşinde koşabilmek için uğraşır.