Ahmet Şerif İzgören'in şu sözü aklıma geldi: "Memlekette zeki insan sıkıntısı yok, memlekette kişilik sahibi insan sıkıntısı var."
Bu kitap bize zekanın tek başına iş bitirici olmadığını, çocuklarımızı ya da öğrencilerimizi yetiştirirken zekaya tek bağlı kalmamamız gerektiğini söylüyor.
Öyle insanlar varki iyi bir doktor, iyi bir mühendis, iyi bir öğretmen... Ama iyi bir anne, iyi bir baba ya da iyi bir vatandaş değiller. Öyle insanlar yetişti ki, zekaları arşa çıktı ama hayattan zevk alamadılar, intihar ettiler ya da savaşlar çıkardılar, ormanlar yaktılar....
Acaba çocuklarımızı zeki yetiştirelim derken onları insafsız, sabırsız, üç kağıtçı, çıkarcı, zorluklar karşısında pes eden ZEKİ(!) bir yarış atı gibi mi yetiştirdik?
Bu kitap ağır... Ama çok çok güzel bir kitap. Zaten kitabın hemen hemen yarısı kaynakçadan oluşuyor. Onun için az sabırla çok mükafat elde edilebilecek bir kitap.