-Güneş neden doğar Ece?
-Her güneş doğduğunda yeni bir umut doğar.
Bir gün bir güneş doğdu ve Allah seni bana verdi. Yani anlayacağın...
Güneş doğmak için değil, umut vermek için doğar.
Sayfa 58
Aşkı ve öfkeyi söyleyemediğinde insanın konuşmaya dair hevesleri de bir bir yok oluyor.
Susuyorsun.
Sayfa 78
Kurtarıcı, kurtarıcılık rolü sayesinde yalnızlık duygusunu yatıştırır. Geçici de olsa değer, sevgi ve takdir görme ihtiyacını giderir. İnsanlarla sosyalleşir ve güvendeymiş hissini edinir. Onaylanma ve işe yarama duygusuyla tatmin elde eder. Kendi gerçekliğiyle yüzleşme kaygısını bastırır. Yüzleşmenin getireceği stresten, başarısızlıktan, yetersizlikten kurtulur. Tüm bunlar bir kurtarıcının sahte kazançlarıdır.
Sayfa 42
Okur Takip Önerileri
Anlıyorum ki hayat hep beklenmedik şeylerdir.
Kural böyle...
Sen yürüyeceksin ve beklenmedik şeylere hazır olmanın çarelerini arayacaksın.
İyi de... Bir şey beklenmiyorsa ona hazırlıklı olmak nasıl olacak?
İşte bu yüzden her şeyin en kötüsünü düşünmek, sık sık düşen insanların sahip olduğu en köklü alışkanlıklardan biridir. Bu yüzden iyi şeyler de yaşansa, arkasından kötü şeylerin geleceği düşüncesi her şeyi berbat eder.
Bu insanların içinde bulundukları an ne olursa olsun, bir şeylerin yeniden kötüleşeceği hissi, kör bir endişeye dönüşür.
Sayfa 20
Ben artık benim... Ne güzel bir cümle...
Ben değiştim.
Kötü biri olmadım, kendim oldum. Eskisi kadar alttan da almıyorum. Eskisi gibi el âlem ne diyecek diye kafaya da takmıyorum. Eskisi kadar başkasının asık suratının peşinde koymuyorum.
...
Ben değiştim. Ben artık benim.
Sayfa 190
İyi insan olmakla ilgili hikayelerle büyütülürüz. Ancak iyi insan olmak demek kendi hikayeni başkasına kaptırman anlamına gelmez. Fedakarlık seni iyi bir insan haline getirmez. Bunun inandığın yüce manevi değerlerle de ilgisi yoktur.
Bunun tek sebebi kendini mutlu etmeyi bilmemen, yaşamı kucaklamaman demektir, bu nedenle başkalarının yaşamında gezintiye çıkarsın. Ödünç tatminler elde edersin.
Sayfa 143
"İstanbul nasıl bir şehir?"
"Çok kalabalık ve karışık bir şehir, her telden insan var ama ararsan aslında kimse yok. Kalabalık yalnızlar grubu."
Sayfa 29
Aşk yaşandığı ana aittir ve her an ölümsüzdür. Bu yüzden bir gün bittiğini sandığınız şey aşk değildir. Sadece başka bir ana denk gelmişsinizdir.
Sayfa 153
Yaşadığımız her anın yaşandığı zamana göre başka bir değer kazandığını da yaşadıklarımdan öğreniyordum.
Sayfa 129
-Rüyalara inanmak nedir oğlum? Nasıl bir rüyanın peşinden gideceğini söyleyebilirsin?
-Herkes bir şeylere inanmaz mı? Ben de rüyalarıma inanmak istiyorum.
Sayfa 55
Elimizde olmayanların bize neler kaybettiğine odaklandığımız kadar elimizdeki malzemelerle neler yapabileceğimize odaklanabilirsek, hoşnut olmadığımız akışın yönünü değistirebildiğimizi görürüz.
Sayfa 142
Bu hissimin kelimelere dökülmüş olması... Muazzam...
Bazı kitapların son sayfaları, çok sevdiğin bir insanı kaybetmek gibi.
Soruyorum kendime, acaba sen de düşünüyor musun hiç olmadık bir yerde? Soruyorum, soruyorum da kendime; sorularla bile yalnız kalıyorum, iyi mi?
Sayfa 163
Geçmişe sakın isyan etme. Çünkü bugünkü sen, dünün eseridir. Yanlış yollar seni doğru yola götürdü. Kaybettiklerin; sana, kime ve neye değer vereceğini gösterdi. Kim sende ne kadar, sen kimde ne kadarsın?
Sayfa 45
