Cihangir deyim.tam orhan kemal'in yasadigi evin hemen yaninda enfes bir cafe'deyim.Burada hayatin kalp atislari inanilmaz kaliteli.istanbula defalarca geldim ve 7 ay yasadim.beyogludan ,istiklal caddesinden tarihi beyoglu hamami yazan sokaga dondugunuzde bambaska bir dunyaya perde acmis oluyorsunuz..Istanbul inanilmaz ...ara sokaklara dalin ...
“Sonra aramıza şehirler girecek, hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek. Sonra belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek…”
Bu dunyada yalnizlasmak kacinilmaz gibi duruyor ! Lakin Toplamin bir parcasiysaniz ,uyumlaniyorsaniz,onaylaniyorsunuz demektir.varolusunuzun onaylanmasi ,onbin yıllık dini yargilarin etkisi ile olusmus bir geleneksel ahlak ve paradigma sahibi olanlarin elinde !onlar iktidar sahibi,onlarin yardikcilari ve en küçük birim olarak bagnaz aile kurumlari ,yozlasmis ve bencillemis birey profili bizlere ahlak dersi veriyor ..bizlere kim olacagimizi ya da nasil davranmamiz gerektigini soyluyorlar! Dayatilani kabul etmek ,onursuzluk oldugunu bilmemiz gerekir.uyumsuzluk bir direniş şeklidir!
Bana sistem soruyor! Ne düşünüyorsun diye! Bu soru aslinda çok umursayan bir soru gbi gelse de aslinda bunu soran bir insan değil! Sanal bir zeka soruyor!
Sanal zeka benim dusuncemi öğrendiğinde ne olacak?! Benim dusuncemi onemsiyor mu? Hayir!
Sadece soruyor mu ? ! Sadece soruyor..ama aldigi cevabi alip siradanlastiracak.beni,seni ve hepimizi aynilastiracak ve bir katagorize sistem icerisinde dusunceyi bölümlere ayiracak.ve benim düşüncem, senin dusuncen ve onların düşüncesi ayriksiligini yitirip ,aynilasacak ve sadece bir istatsitiki veri olarak ana datasina isleyecek....!
Gecmis birikimim ,deneylemem sonucu edindigim tüm sonuçlar (ki oznel deneylemeyi tamemen yok sayarak) baska birinin olasi ayni fikri icinde kaynayacak...
Ve ben ,sen ve o aynilasacagiz...
Bizi birbirimizden ayiran seyin yani deneyleme sonrasi olusan ideamızı , arzumuzun pesine takilip deneyledigimiz şeyler olduğunu ve bunun onemsizlestirme eylemi oldugunu ifade etmek istiyorum.
.itiraz ve sistemin bize sundugu herbir seye bizim itiraz etme gerekcemiz var.Gerekcemi kullaniyorum....
Y.A
Sinemaya başvurduğunda Deleuze, Spinozacı gerekçelerle bu “admiratio” duygusunu tahlil eder: “başka bir dünyanın zarafeti.” İlk bakışta aşk diye algıladığımız şey, aslında sevgi değil bir meraktır, sonradan sevgiye dönüşebilir ama anlaşılabileceği gibi epeyce kırılgandır (ve bunu hissetmek için Proust okumanız gerekir).
Not:vesvesaire dergisinden U Ulus Baker'in "spinoza ve aşkın diyalektigi "yazisindan alintidir.
İnsan hayal kırıklığıdır bazen
Bazen umit
Bazen zifiri karanligin zifiri
Ben duygusunu ezip gececek kadar sevince insan
Insan pamukipligidir
Seni bosluga tutan
Ve Heran kopmaya hazir gibi
Asılı duran
Ben bir sarkastigim
Bir baska sevme biçimi benimsedim
Bir baska sekilde varolabilmek icin
Ama hissizlesemiyorum
Azgin bir duygu denizinde
Bogusarak iskartaya cikmaya calisan bir mecnun
Bir baska sekilde var olabilmek
Yokolabilmekle mümkün sanki..
...
Tum endiselerimi bırakmak icin
Senin göğsün lazim
Uzanıp başımı koyacagim
Bir sigara yakıp
Beyaz teninde
Yumasikliginda
Avunacagim
Ellerin saclarimda ,sakallarımda gezinecek
Sana bir dörtlük okuyacagim
Kesik kesik duman araligindan
...