Artık bir değil üç ayrı parçaydık. Bir anne. Bir baba. İkiye bölünmüş bir çocuk. Aslında, bu durumda dört parça oluyoruz çünkü benim kişi olmam gerekiyor: Annemin Izzy'si, babamın Isebellası.
Zaman gül yaprağına düşen kar tanesi gibi çabucak erir. Ömür de böyledir. Ancak biz aciz kulların dünya ile alış-verişi sürsün diye uzunmuş gibi gelir.