See good in all things.
Herşeyde iyilik gör.
Bir şey yolunda gitmiyor ise yolun ortasında;
En başa dönmelisin bir yerde yanlış var.
Tekrar yeniden başla herşeye.
Bu kez hataları gözden geçirin.
Güzel düşün,
Gülümse hayata.
Gurmelik (Zeytin Peynir Ekmek Kaymakla).Kedimin Maması Ortak Zevk
Hayat anlardan ibaret gibi
Bir tek an önü sonu olmayan
Ne geçmis ne gelecek ne şimdi
Bir tek an ele verecek seni!!
Karagöz'üm han içinde yolcusun
Sırra ersen bile yok kurtuluşun
Var sandıklarının içinde yoksun
Anın içindesin kayboluyorsun!!
"Yaratılanı hoş gördük Yaratan'dan ötürü."
deyip bir ışık yakmış karanlıklara, aydınlatmış
yürekleri
İlahi aşkın erdeminde olgunlaşıp silinmez iz,
unutulmaz söz, yüzlerce yıldır kaybolmayan
klavuz!
biz Adem'in yogruldugu çamurdan
biz sevgiyle yoğrulmuş hamurdan
biz mertligin harman olduğu Anadolu'dan
kah yaratılanı kah yaratanı severek
toprağı vatan, bayrağı canımızdan aziz bilerek
sevda dolu yüreğini döküp türkülere
haykırmışız sevdamızı dağlara, taşlara..
ana olup yavrumuzu yavrusuyken anamızı
sevmişiz
sevdamızın diline dolamışız yaratılanı
gurbete sılanın özlem dolu sevgisiyle katlanmış
haksızlığa isyanımız, yoksulluğa direncimiz
umut denen yüce ruhla kenetlenmiş ellerimiz
...
"Sevelim ,sevilelim!"Eyvallah!
dirsek çürüterek, diz kırarak¹,
inanarak başladığımız her işin
başı sonu "Bismillah "
*******
¹=Diz kırmak deyimi durulmayı, söz dinlemeyi, edebin ve terbiyenin sınırları içerisinde sûkunet bulmayı ifade eden bir deyim olsa da günümüzde daha çok baskı anlamıyla kullanılmaktadır. Burada kastedilen şey usta-çırak ilişkisi bir Anadolu geleneğidir.
"Nedeni, ruhum, aklımdan çıkmamalı nedeni.
Siz, el değmemiş yıldızlar, söyletmeyin beni!
Nedeni önemli. Ama kanını akıtmayacağım yine de,
Yara izi bırakmayacağım onun o kardan beyaz cildinde,
ak mermerden yapılmış heykeller kadar pürüzsüz teninde
Ama ölmeli, yoksa baştan çıkarır daha başka erkekleri,
Işık sönsün, sonra da - sönsün ışığı!
Sizi söndürürsem ey alev hizmetkârlar,
Pişman olduğumda, eski ışığınızı yeniden verebilirim size,
Ama sen, ey eşsiz doğanın en hünerli örneği,
Bir kez söndü mü senin ışığın,
Nerede bulunur onu yeniden tutuşturacak Prometheus ateşi?
Gülünü kopardıktan sonra onu canlandıramam bir daha,
Solup gider, fidanı üzerindeyken koklamalıym onu." (V,2)
Sayfa 10 - Türkiye İş Bankası Yayınları/Hasan Ali Yücel KlasikleriKitabı okuyor
Bütün mevsimler güz, vakitler ikindi
Turuncu bir sis inmiș gözlerinin burcuna
Durarak ve uzun uzun bakıyor her şeye...
Kimseler fikrini sormuyor nicedir
Çoktan çıkmış hükmünden çocukları
Korkarak basıyor evinde bile yere...
Suyu seviyor en çok, kiraz ağacını, bahçedeki cevizi
Çocukların oyunlarını bir de
Kaldırıp topraktan başını uzun namazlara duruyor
Birazcık saygı giderayak dünyadan beklediği...
....
Ey hüzün..
Çocuğum benim, annem, efendim
Ay buluttan sıyrılır, sulara gün vurur
Gibi ince, ışıklı, sevinç içinde
Çekip alsam bütün camlardan seni...
Bir yer var uzakta hiç görmediğim
Çiçekler içinde hep düşlediğim
Bir yer, biraz güz biraz mavi
Gördüklerim beni mutlu etmezdi!
Tanıdıktan sonra her yer benzeri
Herkes aynı halde birakır seni
Boşver, iyisi hiç gidilmemeli
Çiçekler içinde kalsın ebedi..
şiir yaraları sarmak içindir.
Ve her kadın bir şiir bekler
Yazdınız mı erkekler?
Şairim ben...!
Benim mekânım gecelerdir.
Şairim ben...!
Benim kelâmım hecelerdir.
Şairim ben...!
Benim meramım acılardır.
Şiir bir milletin özüdür.
Şiirsiz bir dünya, şuursuz bir dünyadır.
Şair bir kelime zanaatkârıdır.
Şair şiir yazmaktan,
Anneler üzümlü kek yapmaktan
Çiçekler sulanmaktan,
Şiirler okunmaktan bıkmaz.
Yalan söylemez doğa, ekilen her tohum
tomurcuklanır.
Şiirler okundukça yeşerir, insan okudukça umutlanır.
Melekleri dinleyeceğiz, elmaslar gibi yıldızlarla kaplı gökleri göreceğiz.
Dünyanın tüm kötülüklerinin, tüm acılarımızın, dünyayı baştan başa kaplayacak olan merhametin önünde silinip gittiğini göreceğiz ve hayatımız bir okşayış gibi dingin, yumuşak, tatlı olacak.
inanıyorum, inanıyorum buna.
(Dayısının gözyaşlarını mendiliyle kurular.) Zavallı, zavallı Vanya Dayı, ağlıyorsun...
(Gözyaşları arasından) Hayatında mutluluğu tadamadın, ama bekle Vanya Dayı, bekle...
Dinleneceğiz....
Ne yapabiliriz?
Yaşamak gerek!
(Bir sessizlik) Yaşayacağız Vanya Dayı.
Çok uzun günlet, boğucu akşamlar geçireceğiz.
Alın yazımızın bütün sınavlarına sabırla katlanacağız.
Bugün de, yaşlılığımızda da, dinlenmek bilmeden, başkaları için çalışıp didineceğiz.