Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büşra Kahraman

Muhtaç duruma düşmekten korkmak, muhtaçlık değil midir? Ve kuyunuz suyla doluyken, susuz kalma korkusu değil midir, giderilmeyen susuzluk?
Reklam
Onlar ilahlarına saygı duygusuyla dolu oldukları için, doğanın gizlerini çözmeye, yıldızların uzaklıklarını, dönüşlerini, etkilerini bilmeye, her şeyin ardındaki gizli nedenleri ortaya çıkarmak için çabalayan o dinsizce meraklıkta değillerdi.
Bir sözü, hakkında iyi düşünceler besledikleri bir kimseden naklederek söylesen, o söz batıl bile olsa hemen kabul ederler. Değersiz ve kötü bildikleri bir kimseden de doğru bir sözü nakledecek olsan o doğru sözü hemen red ve inkâr ederler. Gerçeği daima kişilerle değerlendirir, kişileri gerçek ile değerlendirmezler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Başkanlığa seçilip aşiretlerin başına geçtikten sonra hayvani tabiatın etkisiyle o kimse gurura kapılıp, büyüklenir ve yönetimde ortaklık ve eşitliği reddeder. Böylece; insanın yaratılışında var olan ilahlaşma davranışı ortaya çıkar.!
Öfke ve gazabını tut ve gösterme. Bunu yaparsan Allah'ı memnun, şeytanı üzmüş, kendini de terbiye etmiş olursun; nefsini düzeltmiş olursun .
Reklam
Öyleyse ey mürid, para ve malından bollukta ve darlıkta yoksula pay ayırmaya devam et,fakirlikten ve sıkıntıya düşmekten korkma. Allah sana vaat buyurduğunu gerek sen gerek bütün insanlık isteyin istemeyin yerine getir. Hiçbir civan mert asla helak olmamıştır.
Ümide bel bağlama! Ümit seni umut üzerinde bırakır Kurtuluşun için sadece Rahman'a yakar! Çünkü mutlu iltica edendir.
Sayfa 100Kitabı okudu
Mutluluk maddeye ihtiyaç duymayan, herhangi bir maddenin varlığı ya da yokluğu ile alakası olmayan yüce bir kazanımdır
Acaba mutluluk nedir? İşte bunu bilen yok!.. Bu soruya verilecek en doğru cevap belki de şudur: Mutlu sayılanlar dünyanın gürültü ve patırtısından habersiz olan delilerdir.
Sayfa 156Kitabı okudu
"Kavuşmalarımız ağır aksak / Ayrılıklarımız koşar adım."
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
Soğuk mermerde uyuyanların gördüğü rüyalar da kuş tüyü yastıklarda uyuyanlarınki kadar güzelken nasıl kaybedebilirim adaleti olan inancımı? (Halil Cibran)
Yedikule Kâhini'nin yegane gözüne de bu şekilde perde indi. Ama kör olmasına rağmen hiçbir şey görmüyor değildi. Gözlerin ona gösterdiği yegane şey, o uçsuz bucaksız karanlıktı. Tıpkı sessizliği dinleyen Eflatun gibi, kahin de sustu belki de susmak gerçeği anlatmanın tek yoluydu.
Sayfa 268Kitabı okudu
Cüce, beyaz ud anahtarı ile fa'dan yarım perde daha tiz ses veren bir siyah anahtara aynı anda bastı. Çıkan ses, kendisini çağıran o uğursuz sesin aynısıydı. Böylece "musikideki şeytan" ruhuna giriverdi.
Sayfa 181Kitabı okudu
İbrahim dede, " onun doğru yola ermesi için dua ettim" dedi. "Çünkü ölüyü diri yapan Mevla'nın kötüyü de iyi yapabileceğini biliyorum. Kötü ve ölü bir düşmanım olacağına, iyi ve diri dostum olsun istedim".
Sayfa 136Kitabı okudu
Ebu hureyre radıyallahu anh demiştir ki;Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu "bir topluluk Allah'ın evlerinden bir evde toplanır ve orada marifeti ilahiyi adına Allah'ın kitabını tilavet eder aralarında müzakere ve mütala yaparlarsa üzerlerine sekine iner kendilerini rahmet bürür ve melekler etrafını kuşatır Cenab-ı hak da orada bulunanları kendi nezdinde bulunanlara anlatır ha anlatır" ( müslim, zikr38)
Sayfa 324Kitabı okudu
Reklam
Ne gariptir ki Kaptan efendimizin kamarasından gelen oynak keman nağmeleri de işitilmeye başlandı. Hayır! Cenk boyunca kamarasından çıkmayan kaptana Amat'takiler ne korkak ne de ödlek dedi. Tam tersi putperestler güçleri olduğu kadar zaafları da olan ilahlarına nasıl bakıyorlarsa öyle bakıyorlardı ona. Diyavol paşa hazretleri en azından o anda Amat'ın mürettebatı için şımarık bir yarı tanrıdan başka bir şey değildi.
Sayfa 109Kitabı okudu
Seyir güvertesine inince küpeşte'ye yaslandı ve az ilerideki balıkçı köyüne baktı. Sahilden biraz uzakta elinde şarap testisi ile kayığında demlenen ihtiyar bir balıkçı dışında hemen herkes camide Allah'a ibadet ediyor muhtemelen dünyada ve ahirette huzur niyaz ediyorlardı. O korkunç fikir aklına işte bu sırada geldi...
Bir düşünceyi yazı haline getirmeden kafasının içinde uzun uzadıya evirip çevirmenin imkansızlığını İlk defa bu kadar açık anlıyordu. Bir küçücük kurşunkalemle şuncacık bir kağıt parçasının olmaması "fikir" denilen insan varlığındaki en üstün kudreti sulandırıp dağıtmakta, hiçbir işe yaramaz hale getirmekteydi
Sayfa 371Kitabı okudu
Gelişmekte olan insan; Maskelerin arkasına saklı insanın yalnız insan olduğunu, hayatın anlamının maskede değil, "can" da olduğunu görür. Ortamda güven azaldıkça maskenin, güven arttıkça canın güçlendiğini bilir.
Bir öykü giden bir trene benzer: Ona nereden binersen bin, er yada geç hedefine varırsın.
Dünya ne garip... Katil de maktul de aynı toprağın altında. Zalim de mazlum da aynı mekanda yan yana yatıyor. Bu tuhaf manzara Mescid-i Aksa 'nın avlusunda da deşişmeden devam eder.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Öfkeliydim, kendime karşı öfkeliydim. Bana hep böyle olur. Kelimelerin tadını unutacak kadar uzun süre susarım ve birden bent yıkılır, içimde ne varsa, tuttuğum ne varsa boşaltırım, bitmez tükenmez bir gevezelik başlar; daha çenemi kapamadan pişman olmuşumdur bile...
Deniz düşüp kaybolan su damlası Toprağa karışan toz zerresi Nedir bu dünyaya gelip gidişimizin manası? Fena bir böcek işte, bugün var yarın yok.
Sayfa 162Kitabı okudu
Istıraptan belin büküldüğünde, dünyanın üzerine ebedi bir gece çöksün istediğinde, yağmurun ardından ışıldayan yeşilliği düşün, düşün bir çocuğun uykudan uyanışını.
Sayfa 106Kitabı okudu
Yoksulluk muydu beni huzuruna getiren?Değildir yoksul azla yetinmeyi bilen. Hiçbir şey beklemem senden saygıdan başka dürüst ve özgür bir kişiye saygı göstermeyi bilirsen.
Ama Allah'a karşı gelmekten çok sakınan ve gönlünü arındırmak için Allah yolunda mal harcayan ise cehennem ateşinden uzak tutulur. O verdiğini kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak vermez. Verdiğinden ötürü hiç kimseden mükafat beklemez sadece ve sadece yüce Rabbini razı etmek ister kendisi de öte dünyada elbet hoşnut olur. (Leyl suresi 92/17-21)
Sayfa 207 - Işık yayıneviKitabı okudu
Yoksun et kendini şu dünyadan, ağlamayı öğren... Yetmediyse bir daha otur ağla... Ta ki ağlamayı belli etmeyinceye kadar. Şundan bundan , ben neyim ne yaptım ne olacağım diye sor vazgeç şu akıl aramalardan... herkes kendi gerçeğini söyler .. Bırak şu dostlukları ... alaturkacılığı... İnsan hayattan kesildiğini sandığı zamanda bile yaşama bağlanan iplikler var elinde... kırık bir testiye vuran ,gelip geçen... kırlangıç seli .. gölgesi kalır üstünde...
Sayfa 215 - İş bankasıKitabı okudu