Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zehra Eker

Zehra Eker bir yorumu yanıtladı.
Gerçekten de hayatının bir amacı olduğunu kabul etti. Ama amacı neydi?
Sayfa 271Kitabı okudu
Reklam
Farklı bir bakış açısı
Onun düşüncesine göre insan belirli bir amaç için doğmamıştı. Tam tersi: Yalnızca bir bireyin doğumuyla beraber bir amaç beliriyordu. Başlangıçta nesnel olarak bir amaç üretmek ve bunu bir insana uygulamak, doğuştan onun hareket özgürlüğünü elinden almaktı. Dolayısıyla amaç, bu dünyaya gelen bireyin kendisi için yaratması gereken bir şeydi. Ama hiç kimse, kim olursa olsun, özgürce bir amaç yaratamaz. Bunun nedeni, kişinin varoluş amacının, bu varoluşun seyri tarafından evrene hemen hemen kesin şekilde ilan edilmesiydi.
Sayfa 166Kitabı okudu
Zehra Eker okurunun profil resmi
Bu bağlamda, Daisuke insanın doğal eylemlerini, o kişinin doğal amacı olarak görüyordu. Bir adam yürüyordu çünkü öyle istiyordu. Sonra da amacı yürümek oluyordu. Adam düşünüyordu çünkü öyle istiyordu. Sonra da amacı düşünmek oluyordu. Nasıl ki belirli bir amaç için yürüyüp düşününce, yürüme ve düşünme eylemi değersizleştiriyorsa, harici bir amaç belirleyip onu gerçekleştirmek için eyleme geçince de o eylem değersizleşiyordu. Yani belirli bir hedef uğruna hareket eden herkes aslında kendi varoluşunun amacını yok ediyordu.
'Kardeşlerim,' dedim. 'Siz ki bin bir badireden geçerek batıya vardınız, duygularınızın bu son uyanıklığından yararlanmaya bakın, güneşi izleyerek ıssız âlemi tanımaktan kendinizi yoksun etmeyin. Bir kez aslınızı düşünün. Sizler hayvanlar gibi yaşamak için değil, fakat erdem yolunda yürümek ve bilimi aramak için yaratıldınız.”
Sayfa 238Kitabı okudu
Zehra Eker okurunun profil resmi
*Batı dünyanın sonu anlamında kullanılmış.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
... intikamcı bir öfkeyle iki kolunu havaya kaldırmış olan Maheude Maigrat’ya lanetler yağdırıyor, bas bas bağırarak, böyle bir adamın yaşamaya layık olmadığını söylüyordu.
Zehra Eker okurunun profil resmi
Evin önünde baktığım yavru köpeği bu soğukta dışarı atan yaratığa karşı hislerim...
Zehra Eker bir yorumu yanıtladı.
Engelli değil özel gereksinimli birey
Fiziksel engelli diye adlandırdığımız kişiler, insanı sınıflandırmaya ve kategorilere ayırmaya dayanan böyle bir değer sisteminin içinde hapsoldukları için, kendi eşsiz potansiyellerini, yaratıcılıklarını kullanma, kendilerine özgü zenginlikleri içinde patlama yapıp hepimiz için yeni ufuklar açma, yeni davranış ve düşünce modelleri getirme şansını kaybediyorlar. Onları kafamızdaki mükemmellik imajımıza tabi kılmakla, hepimiz onların aracılığıyla gerçekliği algılayış tarzımızı zenginleştirip geliştirme fırsatını yitiriyor olabiliriz. Ama belki de kaybımız bundan bile büyük. Bu gibi bedensel farklılıklar, fiziksel engel diye adlandırdığımız şeyler, türlerin ve hatta gezegenimizin varlığını sürdürebilmesi için belki de çok gereklidir ya da bir gün öyle olacaktır.
Sayfa 228Kitabı okudu
La Tahzen okurunun profil resmi
bir engelli olarak teşekkür ediyorum efendim sizin gibi insanlar hiç eksik olmaması dileğile
Reklam
Biz totaliteriz, çünkü insan türü olarak yaşam anlayışımız sevgi ve barışa değil, güç ve egemenliğe dayalı. Öteki türler üzerinde gücümüz var. Hayvanları evcilleştiriyoruz. Sirklere ve hayvanat bahçelerine kapatıyoruz onları. Bitkileri botanik bahçelerine koyuyor, evlerimizin ta içine hayvanlarla bitkileri alıyoruz. Köpeklere türlü numaralar öğreterek, kedileri bir parça sicim peşinde koşturarak, kuşların çiftleşmelerini, sinek yiyen bitkileri seyrederek kendi evimizin içinde tüm yaşamın hakimi olup çıkıyoruz. Bütün bunlar bize muazzam bir güç kaynağı veriyor. Bizler egemenleriz.
Sayfa 230Kitabı okudu
Zehra Eker okurunun profil resmi
Uyruklarımızı besliyoruz. Onlar, yaşamak için bizlere muhtaç. Canımız çektiği zaman oynuyoruz onlarla. Canımız çektiği zaman şımartıyoruz. İstediğimizde sevip okşuyor, istemediğimizde yanımızdan kovalıyoruz. Onları hadım etmeye ya da kısırlaştırmaya karar veriyoruz. Biz homo sapiens'ler, kendi evlerimizde bile, her Allahın günü, çocuklarımızla birlikte, bütün öteki türleri acımasızca yönetiyoruz.
Fiziksel engelli dediğimiz insanların, örneğin körlerin, sağırların, kimi organları eksik olanların, daha aşağı düzeyde olduğu düşüncesine dayanıyor bu hiyerarşi. Eksik belki ama aşağı değil. İnsancıl bilimsel çabalarımızla, doğmalarını engelleyememiş olsak bile onları elden geldiğince kusursuz kılmaya çabalıyoruz. Kurtarmaya çalışıyoruz onları. Bu insanların fiziki özelliklerine yapıştırdığımız değer sistemi, bizim üstünlüğümüzü, onların ise aşağı bir düzeyde yer aldığını gösteriyor. Onlar da kendilerini bizden aşağıda görüyorlar. Fiziksel farklılıklarından dolayı, psikologların aşağılık kompleksi dediği komplekslere kapılıyorlar. Bütün bunlar saçmalık. Bir değer sisteminin totaliterce empoze edilmesinden başka bir şey değil.
Sayfa 227Kitabı okudu
Zehra Eker okurunun profil resmi
Evet, belirli bir duyu ya da organdan yoksun oldukları doğru, ama bir organdaki eksikliklerini başka organlarla giderdikleri de aynı derecede doğru. Engelli ya da sakat diye adlandırdığımız bu insanların, diğer duyularıyla bizim belki de hayal bile edemeyeceğimiz kadar özel ve olağanüstü bir ilişki geliştirdiklerine şüphe yok.
67 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.