Ben feminist değilim. Açıkçası benden feminist de olmaz. Belki de en büyük sömürü en büyük diktatörlük kadının çalışma hayatına sokulmasıdır? Belki de özgürlüğü bu şekilde elinden alınmıştır? Şöyle düşünün; kadın ayakları üzerinde dursun adı altında ekonomik özgürlüğü olsun adı altında çalışma hayatına itildi, çocuk dünyaya getirdi çocuğunun ilk adımlarını göremedi, ilk anne diyişini duyamadı, ilk emeklemesi vesaire vesaire uzar gider, neden? Çünkü, çalışıyordu ve bebeğe ailenin üst ebeveyni veya bakıcı baktı. Şimdi anneyi evladından ayıran bu düzen nasıl özgürlük sağlıyor olabilir ki? Ya da kendi halinde bekar bir kızı düşünelim belki çalışmak istemiyor, belki derdi para kazanmak değildir. Özgürlük para kazanmaktan geçmiyor, özgürlük iş hayatından geçmiyor, özgürlük bekarlıktan geçmiyor. Bunu anladığımız zaman durumlar değişecek.