Serinin dördüncü kitabı da önceki kitaplar kadar eğlenceli ve heyecanlı. Bu seriyi okumayı seviyorum. Kurgusunu çok keyifli buluyorum ayrıca okuması da gayet kolay ve insana film izlermiş gibi hissettiriyor. Çok ağır kitaplar okumaktan yorulduğumda dinlenmek ve sadece keyif almak için okuduğum bir seri.
Labirent SavaşıRick Riordan · Doğan Egmont Yayıncılık · 20214,471 okunma
Gerçekten adının hakkını veren temel seviye bir kitap. Kitapta bazı temel psikoloji kuramları kısa bölümler halinde ele alınmış. Kitabın kısa kısa bölümlere ayrılmış olması kitabı kolay okunabilir yapmış.Ayrıca dili de gayet anlaşılır. Gerçekten faydalı bilgiler veren, zaman zaman sizi oldukça şaşırtan bir içeriği olduğunu söyleyebilirim. Benim gibi psikolojiye ilgili iseniz mutlaka okumanız gereken bir kitap.
Psiko 101Paul Kleinman · Okuyan Us Yayınları · 2019460 okunma
Uzun zamandır maNga'yı takip eder ve müziklerini severek dinlerim. Ferman Akgül'ün yazdığı bu kitabı da uzun zamandır okumak istiyordum zaten.Fakat bu yorumu da sıkı bir okur olarak objektif bir şekilde yaptığımı da bilmenizi isterim.
Kitabı aynı gün içinde bitirdim. Ferman Akgül'ün öykü yazarlığının da söz yazarlığı kadar iyi olduğunu söyleyebilirim kesinlikle. Kitapta 10 farklı hikaye var ve hepsi oldukça akıcı. Hikayeler sizi içine çekiyor, heyecanlandırıyor ve sonunu merak etmenizi sağlıyor. Sırf laf olsun diye yazılmış fenomen kitaplarının aksine gerçek bir öykü kitabı. Özellikle son hikaye ki kitabın da adını veren hikaye 'Osmanlı Cadısı Tırnova' ,bizim kültürümüzden de oldukça etkileyici kurgular çıkabileceğinin bir kanıtı. Ayrıca bence en etkileyici hikayede son hikayeydi.
Son olarak kitabın iç dizaynı da çok güzeldi. Resimler ve kitabın genel tasarımı oldukça kaliteliydi.
Herkese kesinlikle tavsiye edebileceğim keyifli bir kitap.
J. R. R. Tolkien ise ilk kitabını 45 yaşındayken yazdı. Kitap yazmak yaşanmışlık, birikim ve iyi bir okur olmayı ister. İyi bir okur olana kadar okumaya devam...
Bu kitabı okuduğumda insan psikolojisine birkez daha hayran kaldım. Kitap çocukluğumuzda yaşadığımız travmaların, istismarların, ihmal ve sevgisizlik ile büyütülmenin bedenimize olan yansımasından bahsediyor. Bu yansımalar o denli güçlü olabiliyor ki, ölümcül hastalıklara bile sebep olabiliyor. Biz her ne kadar geçmişte yaşadığımız acıları inkar etsek, hatta bazı durumlarda geçmiş travmalarımızı hatırlamasak bile vücudumuz asla unutmuyor. Bir noktada vücut isyan ediyor ve bu da çeşitli hastalıklara sebep oluyor. Alice Miller kitapta birçok örnek ile bu durumu açıklamış. Ve ne zaman ki hastaların farkındalığı arttı, kendi geçmişlerini ve kendi hislerini kabul ettiler işte o zaman iyileşme başlıyor. Fiziksel hastalıkların belirtileri bir bir azalıyor.
Bu kitabın dikkat çektiği en önemli konulardan biri ise ebeveyn çocuk ilişkisi. Alice Miller geçmişte bizi istismar eden ve biz de kalıcı travmalar bırakan ebeveynlerimize karşı bir minnet borcumuz olmadığına dikkat çekiyor. Küçükken onlardan beklediğimiz ilgiyi ve sevgiyi büyüyünce de alamayacağımız ve ebeveylerimizi değiştiremeyeceğimiz için de bu beklentiden vazgeçmemiz gerektiğini söylüyor. Bu vazgeçişin bizi iyileştireceğini savunuyor. Ebeveynlerimiz ile olan yıkıcı bağın hastalıklarımızı pekiştireceğini söylüyor.
Ben bu kitabın herkesin mutlaka bir kere olsun okuması gereken bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Fazlasıyla aydınlatıcı aynı zamanda terapi etkisi de taşıyan bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Ülkede kadına uygulanan fiziksel şiddete tepki oluşturabiliyoruz, ama genellikle çocukların okuduğu, her sayfasında küfürler olan, tacizin normalleştirildiği ve kadına psikolojik şiddet temaları olduğu için fiziksel şiddetten daha travmatik sonuçlara sebebiyet veren Wattpad kitaplarına aynı tepkiyi oluşturamıyoruz. Neden?
instagram.com/reel/Cg7IT0vlefk