Öfkesi, sabırsızlığı, siniri, merakı, çaresizliği ve son bir kaç günde yaşadığı ihanet onun bir yetişkin olmak konusunda verdiği çocukça çaba tarafından bastırıyordu ve şimdi hepsi ağlamasıyla boşalmıştı. Bu onun çocukluğunun son ağlama kriziydi; en sonuncusu ve en kontrolsüzüydü. Hayatında son defa kendisini zayıf bir şekilde gözyaşlarına teslim edecekti. O hayal kırıklığı ve öfke anında her şeyi ağlayarak dökmüştü: Güven, sevgi, inanç, saygı... Bütün çocukluğunu döküp atmıştı.