'Çünkü özünde aşk budur işte :Zaman içinde yapabildiğince gerçekleşmesi ya da gelişmesi gereken bir sonsuzluk ilanı. Sonsuzluğun bir şekilde zamana inişi. Bu nedenle öylesine yoğun bir duygudur.'
Dertler vücudumuzda nereye gizlenir acaba? Kanımıza karışıp bizi zehirler mi? Yoksa karnımızda taş gibi ağırlaşırlar mı? Elimizi, kolumuzu tutmaz kılıp başımızı mı ağırlaştırırlar? Ya da gözlerimize bir perde gibi mi inerler? Tenimizi çıbandan bir elbise gibi kaplarlar mı dertler? Saç köklerimize tutunur saçlarımızı mı dökerler? Ağzımızın içini yara yapıp su bile içmemize engel mi olur dertler? Ağaç kurtları gibi içimizi mi çürütürler?
Sular, bütün geçmiş suları hatırlar ve gördüğü her şeyi saklar. Unutmamak için akar. Yaşadığını, hayat verdiğini, altından, üstünden, yanından, içinden geçtiklerini unutmamak için. Su akarak saklar hafızasını. Bunun için durulmaz.