Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türkay Hacızadə

Türkay Hacızadə
@_Nemo_
Hər qaranlığın çarəsi Günəş deyil ki. Başkalarının hayatına bu kadar meraklıysanız roman okuyun.
-Neden seni daha önce tanıyamadım? -Ebeveynlerin ve çocukların tanışması çoğunlukla yıllar alır.
Reklam
-"Niyetin yolumu aydınlatmak idiyse, geç kaldın, mutlak bir karanlığın içindeyim." -"Karanlıktasın ama artık kör değilsin!"
Neydim ben senin için, hayatının iki evresi arasındaki köprü mü? Sevmekten hiç vazgeçmediğin adamın yolunu gözlerken, günün birinde döner diye beklerken sığındığın bir liman mı?"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Önemli olan, sevdiğinin hangi şehirde, dünyanın hangi köşesinde olduğunu bilmek değil, bizi ona bağlayan aşkın derinliğidir şekerim. İnsan yaşamaya devam ettikçe hatalarını düzeltebilir Julia."
Reklam
İyi bir kariyer! Yalnız kaldıklarında, çok yaklaştıklarını düşündükleri o başarının, aslında kendilerini yakınlarından uzaklaştırmış olduğunun farkına varan ne kadar çok insan var biliyor musun, kendilerinden uzaklaşmalarını saymıyorum bile.
-"Çünkü bakışımı görmeni istemiyorum." -"Hangi bakışını?" -"O bakışı!" -"Ah! Affedersin ama söylediğinden bir şey anlamadım." -"Siz erkeklerin, kendimizi sizin yanınızda iyi hissettiğimizde gözlerimizde gördüğünüz o bakıştan bahsediyorum." -"Bunun için özel bir bakış olduğunu bilmiyordum." -"Biliyorsun, sen de diğer erkekler gibisin, o bakışı çok iyi tanırsın!" -"Tamam, öyle diyorsan öyledir! Peki, bir kerecik de olsa yanımda mutlu olduğunu kanıtlayan o bakışı görmem neden sakıncalı olsun ki?" -"Çünkü görürsen, hemen beni terk etmenin en iyi yolunun ne olacağını düşünmeye başlarsın."
"Bak mesela, doğru kelimeler şunlar olabilirdi: İyi bir baba olamadığıma göre, iyi bir arkadaş olmayı çok isterdim."
İnsanların nasıl öldüğünü kim hatırlar ki? Nasıl yaşadıklarını hatırlamaları bile bir şey sayılır.
-"Küçük kâğıt parçasını ne yaptın?" -"Hangi kâğıt parçasını?" -"Tomas'ın yazdığı ve her zaman yanında taşıdığın notu, ceplerini boşalttığında bir mucize gibi ortaya çıkan kâğıdı, sana yaptığım kötülükten ötürü beni her seferinde suçlayan o kırışık kâğıt parçasını." -"Kaybettim." -"Kâğıdı gerçekten kaybettin mi?" -"Söyledim ya!" -"Sana inanmıyorum, bu tür şeyler asla tamamen kaybolmaz. Günün birinde, kalbinin derinliklerinden çıkaverir ortaya. Hadi, git çantanı hazırla."
Reklam
"Kendi duygularından emin olmadan biriyle birlikte yaşamanın, bir yalan, bir ihanet olmadığınımı düşünüyorsun? Yanındaki insan bir yabancıya dönüştüğünde, hayatın neye benzediği konusunda en ufak bir fikrin var mı?"
Kaçırdığımız fırsatlara hayıflanmak, ağlayıp sızlanmak çok daha kolay. Bildik safsataları şimdiden duyar gibiyim, 'kader böyleymiş', sen söylemeden ben söyleyeyim, 'hepsi babamın hatası, hayatımı mahvetti'. Hayatı bir dram olarak yaşamak da, diğerleri gibi bir varoluş biçimi ne de olsa.
Babasının ölmüş olduğunu, belki de ilk kez farketmesini sağlayan neden önemsiz gibi görünen bu ayrıntı olmuştu? Kimi zaman bir koku, kıyıda köşede bulunan bir nesne, yitip giden birini anımsatmaya yeter insana.
Ah, mizah, küt diye tepemize düşüveren gerçeği yumuşatmak için ne mükemmel bir araçtır; bunu kimin söylediğini anımsamıyorum ama doğru söylemiş.
Her ne olursa olsun sen oradasın, hep de olacaksın. Bir yerlerde soluk alıp vermeye devam edeceksin, bu bile yeter bana. Seni seviyorum.
404 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.