"Daha iyi bir insan olduğumu iddia edecek cesaretim yok elbette ama daha mutlu bir insan olduğumu biliyorum. Çünkü o buz gibi donuk hayatım için yeni bir anlam buldum, yaşamın kendisinden başka bir sözcükle açıklayamayacağım bir anlam."
Kim kaderin Züleyha'yı köle etmek için önce Yusuf'u pazarlara düşürdüğünü tahmin edebilirdi ki? Yusuf'un gelişi âhir ise evvelin yittiğinden kim söz edebilirdi? Değil mi ki evvel olan bazen âhir gelirdi.
Başına bir kez olsun gerçek elmaslardan yontulmuş bir taç takmamış olan, yapay taşlarla oyalanmanın acısını nereden bilecek? Göz kapaklarının ardına bir kez olsun ışık düşmemiş olan, karanlıktan nasıl şikayet edecek?
Nakşı görüp de nakkaşa nasıl kayıtsız kalayım? Varlığım ve mahiyetim, nasibim ve görevim O'ndan ve O'nun içinse, O'ndan gelen ışığa gözlerimi nasıl kapatayım?