Yıldızların küme oluşturduğunu düşlemek kuşkusuz ne yıldızları ne de onları çeviren kara boşluğu değiştirdi. Değiştirdiği şey insanların geceleyin göğü okuma biçimiydi.
Duygusal olarak olgunlaşmamış insanlar, kişisel geçmişe sahip olduklarının pek farkında değildir ve geçmiş eylemleri ya da gelecekteki sonuçlar için sorumluluk almaya direnirler.
İlginçtir ki ebeveynlerini bağımlı olmaya teşvik etmeyen, kendi kendine yetebilen çocuklar daha bağımsız olurlar ve kendi kendilerine karar verebildikleri bir hayatı yaşamaları için özgür bırakılırlar.
Duygusal olarak olgunlaşmamış ebeveynlerin çocukları için durum böyle değildir. Bir adamın annesiyle ilgili söylediği gibi "Annem benim kim olduğumu görmüyordu. Onun çocuğu olmama rağmen beni asla tanımıyordu."
Hayatın öylece, dışarıdan değişebileceğine ilişkin o saçma ve güzel hayalimin de sonu gelmişti. Savaşların modası geçmişti, devrimler daha da eskide kalmıştı.