Aikido denge ve enerji prensipleri üzerine kurulu bir dövüş sporudur. Aikido' nun temel felsefesi şudur: Eğer biri sana saldırıyorsa, o kişide akli dengesizlik vardır. Bu bağlamda, aikidocunun görevi saldırgan yeniden denge sağlayana kadar onu alacağı kötü kararlardan korumaktır. Bu sebeple, aikido' da saldırganla doğrudan güç uygulanarak yüzleşilmez. Bunun yerine becerikli taktiklerle saldırgandan kaçınılır. Böylece saldırının enerjisi dairesel hareketlerle yıkıcı olmayan bir harekete döjüştürülür. Hamle doğru bir şekilde uygulanırsa ne saldırgan ne de kurban saldırıdan zarar görür.
Sayfa 124 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları
Gerçekten de Epikuros itidalin/ılımlılığın büyük filozofudur. Hazları yasaklamaz, çileciliği salık vermez, ama aşırı hazzın da kendisini tahrip ettiğini hesaba katar. İnsanın bir şeyi nicelik olarak sınırlamayı ve onun niteliğine öncelik vermeyi bildiğinde, ondan daha fazla neşe duyacağını hesaba katar.
Ve bana, 2 Kasım 1920'de Spinoza'nın odasında bütün bir gününü geçirmiş olan Albert Einstein'ın adını gösterdi. Ünlü bilginin, ona 1929 yılında Tanrı'ya inanıp inanmadığını soran New York hahambaşına şunu dedirten Spinoza'nın bir hayranı olduğunu biliyordum: "Var olan her şeyin ahenginde kendini açığa vuran Spinoza'nın tanrısına inanıyorum; kaderle ve insanların fiilleriyle meşgul olan bir Tanrı'ya değil."
Nahoş bir arzuya karşı koymanın en iyi yolu, onu daha güçlü bir arzuyla rekabete sokmaktır. Böylece aklın rolü (ahlakın yaptığı gibi) nahoş bir arzuyu yargılamakta ve onu baskılamakta yapmaz; bize daha fazla sevinç getirecek, daha iyi temellendirilmiş yeni arzular ortaya çıkarmakta yatar.
O da, bizi mutsuz kılan ve hayatın akışını altüst eden şeyin, entelektüel peşin hükümler ve ego' muzun bütün dışa vurumları -korku, tutku, başarı arzusu, mukayese- olduğunu göstermek niyetindedir.