Sanırım bu yüzden vazgeçemiyordum onunla yol arkadaşlığı etmekten. Karakter sahibi olmasını takdir ediyordum. Belki de bu yüzden onda umut görüyordum, bu yolculuğu hak ettiğini düşünüyordum.
" İnsan hiç beklemediği anda beklemediğine yenilir. Beklenmedik olandan alır en ağır yaralarını. Çünkü insan, düşmanına karşı savunma halindedir. Yakınlarına karşı savunmasızdır. "
" Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale Cephesi'nde çarpışan bir Türk askeri... Çephaneliklerin iyice tükendiği, umutsuzluğun baş gösterdiği sırada hem arkadaşlarını kurtarmak hem de vatanını kanınının son damlasına kadar savunmak için bir insanın tek başına yapamayacağı bir iş başardı. 276 kilo ağırlığjndaki mermiyi sırtına vurup taşıdı ve topun ağzına sürmeyi başardı. O topla düşman gemilerinden biri batırılmış, böylece savaşın kaderi de değişmiş. "
Kâinatın sonsuzluğunu tahayyül edebiliyor musun? Ve elbette bizim ne kadar küçük olduğumuzu? Buna rağmen ne kadar da büyüklendiğimizi? Dertlerimizi ne kadar büyüttüğümüzü?