Batı dillerinde hala varlığını sürdüren Latin kökenli bir kelime var: Ultracrepidarian. Uzmanı olmadığı konularda fikir beyan eden kişi demek.
Kavrama hiçbirimiz uzak değiliz. -Psikoloji okumadan 3 aylık sertifikası ile karakter analizi yapan transaksiyonel analizciler,
-her hangi bir teknik ve bilişim uzmanlığı olmadan kendine teknoloji iletişimcisi diyenler,
-hiç bir tıp bilgisi olmadan aşı hakkında ahkam kesenler,
-hukuk okumadan davalar hakkında bilirkişi olduğunu iddia edenler,
-kod nedir bilmeden çocuklarınıza kodlama öğretin diyen fütüristler
-5 yıllık deneyim ile IK Kanaat Önderi olanlar...
Kelimenin kökeni Latince ultra+crepidiam’dan geliyor. Ultra aşmak, crepediam ise ayakkabı veya sandalet demek. Birebir çevirisi “ayakkabıyı aşan”oluyor. Size tanıdık geldi ise hikayesini anlatayım:
Bir gün Büyük İskender’in ressamı Apelles yaptığı İskender portresini halka açık sergilediğinde bir ayakkabıcı yaklaşarak İskender’in ayağındaki sandal çiziminde yanlışlık olduğunu söyler.Apelles bunu kabul eder ve resmi düzeltir. Bununla cesaretlenen ayakkabıcı, resmin diğer bölümleri hakkında yorum yapmaya başlar. Bu noktada ressam ona “Sutor ne ultra crepidam” yani “Ayakkabıcı Sandaleti aşma” der.