Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Dilrûba
Dilrûba
@_dilruba_
Anestezist
Üniversite
Tekirdağ
147 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
Herkesin bir hikayesi vardır. Sevinç, üzüntü, keder, heyecan, korku ve daha bir çok duyguyu biriktirdiğimiz bazen hatırlamak istemediğimiz bazen unutmak istemediğimiz nice duygularla, yaşanmışlıklarla doludur. Ve herkes kendi hikayesinin kahramanıdır. Bu hikayenin kahramanı Zainab Salbi. Kendisi Irak'ta doğmuş siyasi sürecin sıkıntılı bir zamanında yaşamış ve bu sorunlu politikadan kaçabilmeyi başarmış, yaşadıklarıyla da bizi buluşturmuş biri. Milyonlarca İran ve Iraklının korkulu rüyası olan Saddam Hüseyin'in yakın çevresinde bulunmuş ve bu diktatörün diktatörlük boyunca neler yaptığını bize aktarmış. Kitapta kendi anılarını sade bir dille aktarmış. Dönemi tarihi açıdan da basit detaylarıyla anlamak için okunulabilir bir kitap. Ben dönemi merak ettiğim, Saddam'ın neler yaptığını merak ettiğim için okudum. Tabi detaylı bilgilerle donatılmamış elbette ama dönem hakkında fikir sahibi olunulabilecek bilgiler içeriyor. Akıcı bir kitap oldu. Tavsiye ederim.
İkna teknikleri üzerine kurulu etkileyici bir kitap.
Kitabı okumaya başladığınızda aslında çoğu ikna tekniğini farkında olmadan günlük hayatımızda kullandığımızı görüyoruz. Karşımızdaki kişiye söylediğimiz ufak bir söz ikna etmeye yetebiliyormuş aslında..
Bir söz bir davranış karşımızdakini hissettirmeden ikna olmaya hazır hale getirebiliyor.
"Birisini nasıl ikna edebilirim" sorusunun tüm cevaplarını alabileceğiniz bir kitap.
Keyifli okumalar efendim.
Selam ve dua ile...
Fetih neydi sahi?
Sadece topla tüfekle kılıçla alınan zaferler miydi sadece?
Bir sözle bir yürek fethi de fetih sayılmaz mıydı..?
Evet Mustafa İslamoğlu'ndan okumuş olduğum ilk eser. Ve gerçekten de tavsiye edebileceğim bir eser. Tek cümlesini bile anlamadan geçmek istemediğim bir kitap oldu.
Fethi, yürek fethini o kadar güzel ele almış ki. Ve bunu yaparken muhteşem örneklerle pekiştirmiş. Bana hepimizin aslında bir "Fatih" olabileceğini gösterdi. Biz neden Fatih olamayalım ki biz neden yürekler fethedemeyelim ki...
Hiçbir şey yapamasak bile Emr bilma'ruf nehy anilmünker'e tabi olamaz mıyız..
Elbette ki oluruz. İslam'ı bilip yaşayıp yaşatacağız İnşaAllah.
Ve sözlerimi şöyle sonlandırmak isterim; "Öylesine yaşayın ki konuştuğunuz her kelime Yürekler fethetsin."
Selam ve dua ile...
Okur Takip Önerileri
Birbirine zıt iki karakterin yoldaşlığının, dostluğunun, ve başlarından geçen olayların anlatıldığı bir roman.
Karakterlerin dış görünüşleriyle akılları arasında tam bir zıtlık hakim.
Her ne kadar birbirlerine zıt olsalar da aynı hayalin altında buluşuyorlar.
Hayatımızı oluşturan hayallerimiz değil midir zaten?
Hayallerimizin gerçek olması için tüm ömrümüz boyunca çalışmaz mıyız?
Ve hayal kurmak için aklımıza ihtiyacımız yoktur.
Kalp her şeyi kendi yapar.
Romanda çok güzel bir söz geçer: "Insanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur."
Lennie için de bu söz o kadar doğru ki.
Akli dengesi yerinde olmamasına rağmen hayalleriyle yaşar.
Yaptığı hataların hata olduğunu bile bilmeden yaşar.
Bu hatalar onun ve yoldaşı George'un hayatının yörüngesinin sürekli değişmesine neden olur.
Ve en sonunda aslında en yakınımızdaki kişinin bile bizi bir gün incitebileceğini gösterir..
Aslında beklemediğim bir sonla karşılaştım ama hayat beklemediklerimizle var zaten.
Kesinlikle okunması gereken bir kitap tavsiye ederim.
Keyifli okumalar dilerim.
Bir William Golding eseri, Sineklerin Tanrısı..
Eseri okuduğum zaman ilklerde ana karakterlerin çocuk olarak geçen ve ıssız adada birilerinin kendilerini kurtarmasını bekleyerek geçirecekleri zamandan sınırlı sıradan roman sanmıştım. Fakat daha sonraları bu fikir hemen çürüdü. Kitabın ne anlattığı değil neyi anlatmak istediği daha çok dikkatimi çekti. Anlatılanın altındaki mesaj.. Romandaki olayların baş karakterleri Ralph ve Jack. İkisi de grup lideri. Ralph daha iyi, düşünceli ve mantıklı davranarak iyi bir liderde olması gereken özellikleri belirtiyor. Jack ise av ve savaş içgüdüsüyle bir diktatörü temsil ediyor. Romanda çeşitli karakterler var ve hemen hemen her birinin özelliği farklı. Örneğin Domuzcuk diye hitap edilen asıl adının bilinmediği karakter.. Kendisinin çok akıllı ve mantıklı davranmasına rağmen dış görünüşü yüzünden kimsenin onu dikkate almadığı.. İşte bunlar bizim eksiklerimizi gösteriyor, yanlışlarımızı gösteriyor. Bir kişinin dışına bakarak ona karşı bir perde oluşturuyoruz ve o perdeyi yıkmak için hiç de zahmette bulunmuyoruz. Çocuklardan yola çıkan roman çok çeşitli dersler verebiliyor dikkat edersek...
Franz Kafka'nın babasına yazdığı mektup yazıya dökülmüş. Kitap tamamen babasının oğluna karşı olan olumsuz kişiliğinden bahsediyor. Bir çocuk için ki özellikle erkek çocukları için baba rol model oluyor. Davranış ve hareketleriyle, sözleriyle, okuduklarıyla ve hatta giyim kuşamıyla tam bir örnek teşkil ediyor. Böylece çocuklar gelişim dönemlerinde hep babaya benzemek istiyor, olumsuzlukla karşılaştıklarında karamsar ve içe kapanık bir kimlik ediniveriyorlar. Unutmayın ki bir çocuğun ilk eğitimi ailede başlar ve temel ne kadar sağlam olursa çocuğun ruhsal yapısı da o kadar sağlam olur. Bu yüzden çocuklarınıza örnek olmak için önce kendinize dönüp bakın ben gerçekten örnek bir baba mıyım diye..
Kitabı okurken gözyaşlarını tutamıyor insan. Savaşın ve işkencenin verdiği korkunç manzara insanın iliklerine kadar işliyor maalesef. Savaşın içeriği ayrıntılarıyla anlatılmış. 8.300 Müslüman'ın katledilişi. Dile kolay 8.300.. Tarihsel açıdan da öğretici bir kitap. Geçmişin soğuk ve korkunç izlerini barındırıyor. Tarih her zaman böyle tekerrür etmiştir. Tarihin tozlu sayfalarında hep böyle sahneler görülmüştür. Farklı zaman veya faklı ülkelerde. Ama sonuç aynı maalesef. Ders alınmalı efendim, birliğimize karşıt görüşlere karşı önlem alınmalı. Ki tarih yine tekerrür etmesin..
