Kelimelerin ardında artık insan yüzleri yok, mimikler, ifadeler, anlamların simalara vuran izleri, işaretleri yok. Sanki insanlar insanlarla değil, parmak uçları parmak uçlarıyla konuşuyor. İçten muhabbet değil, dıştan iletişim kuruluyor. Uzun uzun konuşmuyor, konuşamıyor, kısa yoldan giderek, kestirmeleri kullanarak, işaretleşerek yazışıyor artık insanlar. Ya öreceğiz kelimelerden ilmek ilmek idrakı, şuuru, farkındalığı. Ya boş boş konuşacağız hiç durmadan, etrafımızda büyüyecek bir kelimeler hurdalığı...
“Ha içini doldurmadığın bir söz” dedi meczup, “Ha içini dolduramadığın bir kalp!”