Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hilal Özağaç

Hilal Özağaç
@_hilalozagac_
Dept. of English Translation and Interpretation
Kırıkkale Üniversitesi
Alanya
79 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
i will never be a poem, beautifully written and composed i will never be a song, remembered and euphonious i will never be a novel, coherent and captivating i will forever be the unwritten thought the half finished story the long forgotten melody
Reklam
Peki, her gün etrafımızda dönen doğaüstü olaylar ne olacaktı? Ya kader ve bazen inanmakta zorlandığımız şans? Hepimiz, hayatımızda bazı mucizelere tanık olmuşuzdur. Eminim ki yaşadığınız bir olay karşısında, her şeyden üstün bir gücün varlığını sorguladığınız da olmuştur. Mesela evrensel bir gücü, yaşam enerjisini ya da Tanrı'yı. Tanrı gerçekten var mı bilmiyorum ama tek bir şeyden eminim. Dünyada açıklanamayan sayısız hadise var. Ve bazı olaylar, tüm sebep ve ihtimalleri ezip geçiyor. İnanılması güç olaylar, gözümüzün önünde gerçekleşip bize korkudan dilimizi yutturabiliyor.
Kötü şeylerin, neden iyi insanların başına geldiğini hep merak etmişimdir. Sebebi sadece kötü şans ve zamanlama olabilir miydi? Yoksa bazı insanlar gerçekten şanslı mı doğuyordu? Belki de bazılarının koruyucu melekleri vardı. Evet, tamamen şans işi diyebilirdik. Ya da şansızlık...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mutlu sonlara inanır mısınız? Ben inanırım. En dibe battığınızda bile en önemli şeyin inanmaya devam etmek olduğunu öğrendim. Çünkü ne zaman yukarı çekileceğinizi ve o kara delikten ne zaman çıkacağınızı asla bilemezdiniz.
Hikâyemi şu sözlerimle bitirmek istiyorum: Hayat bazen acımasız olabiliyor, hatta insana zaman zaman amaçsız ve hüzünlü gelebiliyor. Ancak bazen de şaşırtıcı bir şekilde, büyük zorluklar sizi hayal bile edemediğiniz yeni bir yola sürükleyebiliyor. Belki de bu yeni yol sizin kaderinizdir. Ve geçmişe, yaşadıklarınıza razı gelip olanları affederek, huzur içinde bakarsınız. Umarım sizin için çizilen yolu bulursunuz. Eğer henüz bulmadıysanız, belki de güneşin tekrar doğmasını beklemelisiniz. Ya da bulduysanız, umarım hayal ettiğiniz her şey gerçekleşir...
Reklam
Sahiden de sevginin iyileştirici bir gücü vardı. Elbette yalansız olanın, çıkarsız olanın, hakiki sevginin. Eğer sizi samimiyetle seven biri varsa, mutlu olmanız için yeterince sebebiniz var demekti.
"Onlar düşünmez Başkomserim, onlar çıkarlarına bakarlar. Lafa geldi mi de vatan millet, bayrak Kur'an, mangalda kül bırakmazlar ama asıl dertleri midelerinin dolu, sırtlarının pek, geleceklerinin garanti altında olmasıdır. Neyse, siz benden daha iyi biliyorsunuz bu pislikleri."
İnsan en iyi kendi deneyimleriyle öğrenir derler ya, doğrudur. Ama öğrenmek, bilmek değildir. Bazen bizzat bildikleriniz bile sizi yanıltabilir.
Bütün hikâyeler evrenin yaratılış hikâyesine benzer, o anda orada kimse yoktur, kimse tanık olmamıştır ama yine de olanları herkes bilir.
Terk edildiği zaman yaşam ne kadar da kırılgan oluyordu.
Reklam
En güçlüler olarak en ruhsal insanlar, mutluluklarını başkalarının kendi yıkımlarını bulacakları yerde bulurlar: labirentte, kendine ve başkalarına sertlikte, teşebbüste; hazları, kendilerini zorlamaktır: Çilecilik onlarda doğa, ihtiyaç, içgüdü olur. Zor görevi ayrıcalık sayarlar, yüklerle oynamayı, başkalarını ezmeyi, dinlenmeyi...
Verilen sözler her zaman tutulmaz, bazen zayıflığımız, bazen de hiç hesaba katmadığımız yüce bir güç yaptırır bunu bize.
Nasıl ki cüppe giymekle keşiş olunmuyorsa, eline asa almakla da kral olunmaz, bu asla unutulmaması gereken bir gerçektir. Krallık asası şu an kör muhasebecinin elinde olsa da, insan şunu demek arzusu duyuyordu, kral, ölmüş de olsa, kendi koğuşuna gömülmüş de olsa, daha kötüsü, sadece üç karış derine gömülmüş de olsa halâ hatırlanıyordu, en azından çevreye yaydığı leş kokuyla varlığını fazlasıyla duyuruyordu.
Aşk gerçekten kişiye özel bir duyguydu. Birbirine benzer gibi görünse de, her aşk biricikti. İşte tam da bu yüzden, bu kadar güçlü bir duygu, cinayet de içinde olmak üzere insana her türlü kötülüğü yaptırabilirdi.
"Ben insan olmanın çok zor olduğunu düşünürüm. Bu işin kadını, erkeği yok. Sizin daha iyi bilmeniz lazım. Kişinin isteğiyle, toplumun değer yargıları her zaman örtüşmüyor. Aksine çoğunlukla çelişiyor. Psikolojik rahatsızlıkların çoğunun altında da bu etken yatmıyor mu? İstediği gibi yaşayamamak insanların psikolojisini bozuyor. Bir de hiç hazır olmadığı bir zamanda büyük travmalar yaşayanlar var. Tabii büyük şanssızlık."
753 öğeden 736 ile 750 arasındakiler gösteriliyor.