Hüznünüzü paylaşmak mı istiyorsunuz ? Kovun etrafınızdakileri. 'Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu' sizi bekliyor... Sevgili Şermin bu kitabını da tüm inceliğiyle kaleme almış ve anlatım yine bu yüzden çok içten. Hayatın içinden birçok iz var kitapta. Okurken sık sık "Aaa öyle tabii ki", "Biliyorum ben bunu", "Tabii ya niye bu açıdan düşünmedim ki?" derken buldum kendimi.
Kardeşinin ölümünden sorumlu tutulduğu için şefkatten yoksun bırakılan Nurşen'e verdim yüreğimden bir parça.
Almanya'dan ölüsü gelen eşinin tabutunu çiçeklerle doldurup saksı yapan, ölmüş eşine çiçekler açtıran Refiye ile çiçek açtı yüzüm.
'Yalan Dünya Fani Dünya' öyküsündeki serumcu teyze ile günümüz acil servislerine gittim gittim geldim.
Babasının hediye olarak aldığı saat dolaşıp Ömer'e tekrar gelince aklımda döndü durdu 'Nasipse gelir Hint'ten Yemen'den, nasip değilse ne gelir elden?' sözü.
Son olarak döndüm tekrar baktım kitaba da ismini veren ilk öykümüze. İstemsizce huzur içinde yatsınlar göçüp gidenler koleksiyonundakiler dedim. Tabii ki huzur içinde yatacaklar. Sayın Tanpınar'ın Huzur romanı içindeyken fotoğrafları başka nerede yatacaklardı?