Onlar: “Ey Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve zürriyetlerimizden gözümüzü aydınlatacak, gönlümüzü sevindirecek sâlih kimseler ihsan eyle! Bizi takva sahiplerine önder yap!” diye dua ederler.
İffet ki, insana verilmiş bir fazîlet vasfıdır. Diğer mahlûkatta iffet düşünülemez. Lâkin insan, bu insânî vasfını kaybederse sâir mahlûkatın seviyesine düşmüş olur.
Söz, davranış, duruş, bakış, gülümseme, selam, alışveriş; insandan eşyaya, eşyadan insana gidip gelen bir eşsiz âhenk. Tabii bu âhengin kaybolmadığı bir mekânda iseniz.
Malum artık bunlar nadirattandır.
“Fâsıklar ve gafillerle zâhirî beraberlik, zamanla zihnî beraberliğe, zihnî beraberlik de, bir müddet sonra kalbî beraberliğe dönüşür. Bu ise, insanın adım adım helâke sürüklenmesi demektir.”
Kıyâmet günü, Efendimiz’in şefkat kanatları altında bulunmak istiyor muyuz? O hâlde kendimizi muhasebe edelim:
Aile hayatımız, Allah Rasûlü’nün aile hayatına ne kadar benziyor?