Öykünün diline sahip olmak doğuştan gelen bir yetidir. Bir nevi hayatın sesini uzaklardan duymak gibidir. Herkes hayatın sesini duyabilir ama ancak öykü diline sahip olanlar onu bir başkasına güzel bir şekilde ulaştırabilir. Nisa Eser 12 güzel öyküsüyle hayatın sesini okurlarına ulaştırır. Kimi zaman gönüllere burukluk veren bir dramın hezeyanını satırları arasına taşır. Acıyı okuruna kanıksatır.
Küçük mutlulukların hayatı daha manidar kıldığı gerçeği ancak büyük mutsuzlukların verdiği ıstırabı bilmekle olur. Ölümün acısının yüreğe dokunan sızısını tatmadan yaşamdan alınan zevki betimleyemez insan kimi zaman. Nisa Eser sayfalarında acıyı duyurmakla bir mutluluk farkındalığı yaratıyor kuşkusuz. Zira hayatı sadece güzel tarafıyla taçlandırmak yapay abes ve sıradan olurdu.
Genç yazarımız Nisa Eser'i bu güzel eseri için kutluyorum. Kalemi kavi olsun. Yaşının genç, ruhunun olgun, kurgusunun diri olduğuna daha iyilerini yazacağına zerre şüphem yok.