Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sümeyye

Evin içindeki acı su çeşmesi, dışarıdaki tatlı su ırmağından daha üstündür.
Sayfa 9 - Yedinci Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sofiyi yoldan çıkaran tamahtır. Yoldan çıkarır da sofinin hali beter olur, ziyan içinde kalır. Yemeğe, zevk ve semaa tamah ediş, hakikate akıl erdirmesine mani olur.
Sayfa 9 - Yedinci Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Herkesin hicreti niyet ettiğinedir.
Sayfa 10

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Manevi mesafeleri kat etmek için üç manevi enerji gerekmektedir: Zikreden dil: Allah'tan gayriyi anmayacak... Allah'tan gayriyi söylemeyecek. Ya hayır söyleyecek yahut susacak. Şükreden kalp: Her daim her hal ve duruma şükür.. Sabreden ten: Bedenin sabrı açlığa, susuzluğa, güzele, çirkinliğe, sakatlığa, araza her türlü cismani hale rıza göstermek... İşte bu üç hal insanı insan-ı kamil yapmaya yeter de artar. Yeter ki kelime-i tevhid anahtarıyla İslam dairesine girilmiş olsun...
Sayfa 139 - Yedinci Kapı
Hiç şüphesiz her insanın ruhunda güzele olan susamışlık duygusu vardır. Bu, insanın doğasında olsa gerek. Ama bizler çoğu zaman bunu anlamayarak o güzelliği korumuyoruz.
Sayfa 14 - Ketebe yayınevi
Reklam
El, taşı olabildiğince sıkı tutar. Sıkıca tutmasıysa mümkün olduğunca uzağa atmak içindir. İnsan gideceği yol da ancak o mesafeye götürür.
Sayfa 27 - Olimpos
Sonbaharda bir yol gibi, tam süpürülüp temizlendi derken, yeniden kuru yapraklarla örtülüyor.
Sayfa 21 - Olimpos
Rabb'in seninle olsa zindan sana safâdır. Rab senle olmadıkça âlem sana cefâdır.
Sayfa 183 - Keşif yayınları
Kurtulanlar, bilmediğini bilenlerle bildiğini bilmeyenlerdir. Onlar birbirini bilir, birbirinden bilir, birbiriyle bilir. Ben dahi bildim, çünkü aşk işinde âşıkın maşûka vuslatı cümle âşıklara aşikâr olur.
Sayfa 195 - Kapı
Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliği dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Sayfa 65 - Türkiye İş Bankası
Reklam
Gül ektiğin yerde evlat, Devedikeni büyümez.
Sayfa 260 - Türkiye İş Bankası
İnsanlar bilinmeyen yeni bir şeyin yapılabileceğine inanmayı ilk başta reddederler, sonra bunun yapılacağını ummaya başlarlar, daha sonra da yapılabildiğini görürler. Yapıldıktan sonra da bütün dünya bunun neden yüzyıllarca önce yapılmadığına şaşar.
Sayfa 259 - Türkiye İş Bankası
Hayatın en tuhaf yanlarından biri, kimi zaman insanların sonsuza dek yaşayacaklarından oldukça emin olmalarıdır.
Sayfa 199 - Türkiye İş Bankası
Yaşamında var olmanın sorumluluğunu duyan insan, olgun insandır.
Sayfa 58 - Kronik
Kötü gününde ulusunu bırakan insan ister istemez halkın düşmanı olur...
Sayfa 61 - Ketebe Yayınevi
Mutsuz ile yoksul
Mutsuzluk bulaşıcı bir hastalıktır. Mutsuz ile yoksulun birbirinden uzak durması lazım, birbirine bulaştırmamak için.
Sayfa 105 - Can Yayınları
Reklam
Yaşam, mutlak tutkularla dolu. Yaşamı sevmekle birlikte ölüme alışmak da büyüyor, gelişiyor. Güzellikler kazanıyor. Bu sevgiyi nasıl rahatlıkla uğurluyorsam, yaşamı da o denli rahat, o denli güzel uğurlamalı. Sevgilerimi doyumla devretmeliyim. Esintilerin yumuşaklığı, Akdeniz yağmurunun yoğunluğu gibi.
Sayfa 61 - Yapı Kredi yayınları
Her kötü düşünce acımasızdır ve eyleme geçmek ister
Sayfa 357 - Türkiye İş Bankası
Belki çocukça bir fikirdir, felsefe kitaplarında yeri yoktur ama ben saadeti ikiye ayırırım. Başkalarından alınan saadet, başkalarına verilen saadet. Benim için hakiki saadet başkalarına verilen saadettir.
Sayfa 88 - inkılap
Ah, insan öyle fani ki, yaşadığından gerçekten emin olduğu bu dünyada bile, varlığının tek bir gerçek iz bıraktığı bu dünyada bile, sevdiklerinin ruhunda ve hatıralarında o da sönüp kaybolacak, hem de çok çabuk!
Sayfa 84 - Türkiye İş Bankası
Ruh sükûneti muhteşem bir şey, kendinden hoşnut olmakta aynı şekilde. Sevgili dostum, keşke çok değerli olan bu duygu, güzel ve paha biçilmez olduğu kadar kırılgan olmasa.
Sayfa 66 - Türkiye İş Bankası
En mutlu insanlar en çoğunu elde edenler değildir. Vaktini akışı yakalayarak geçirenlerindir.
Sayfa 83
Reklam
Yaprakları, dalları ve budakları ile ağaçlar uyanıktı. Uyuyordum. Çiçekler, böcekler, kuşlar uyanıktı. Uyuyordum. Serin tatlı bir rüzgar esiyordu. Gökyüzünde bulutlar yürüyordu. Bulutların ardından yıldızlar görünüyordu. Uyuyordum.
Sayfa 85 - Dergâh
Hicret ve niyetin kimin için? Bir gece yarısı uyandığında yatağından kalk, şöyle bir yıldızlara bak. Düşün!... Madem ki içinde bulunduğun yer, konuştuğun kimse sana feyz vermiyor; terk e mâni olan ne?
Sayfa 17 - Dergah
Kurnazlık bozuk para gibidir: Onunla büyük şeyler satın alınmaz. Bozuk para ile insan ancak birkaç saat yaşayabilir.Kurnazlıkla bir şeyi gizleyebilirsiniz, bir adamı aldatabilirsiniz, ama onunla geniş bir ufka varamazsınız, büyük olayları bir sonuca götüremezsiniz. Kurnazlık kısa görüşlüdür: Burnunun ucundakini iyi görür, fakat çok defa insanı başkaları için hazırladığı tuzağa düşürür
Sayfa 322 - Türkiye İş Bankası
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Sayfa 69 - Türkiye İş Bankası
Kötümser, 'İşler daha kötü olamaz' diye feryat ederken, iyimser, ' Olabilir, daha kötü de olabilir' dermiş. Şimdi söyle bakalım. Sen iyimser misin, kötümser mi?
Sayfa 430 - Dk
Hayatı çalışmak yoluyla sevmek hayatın en derin sırrına ermek demektir. Fakat eğer ıstırap çekerken, doğduğunuz güne lanet edip bedeninizin yükünü taşımayı alnınızın kara yazısı sayıyorsanız, o zaman size cevabım şudur: Yazılanı silecek olan sadece sizin alın terinizdir.
Sayfa 14 - Türkiye İş Bankası