Aybüke Ayrancı
@aayranci
11 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Düşünme Şekli
Depresyon sırasında, doğru düşünme kapasitesinin bir kısmının kaybedildiğini, olayları düzgün bakış açısıyla değerlendirmekte zorluk çekildiğini göstermektedir. Olumsuz olayların önemi, tüm gerçekliğinize egemen olacak kadar artar ve gerçekten, durumun çarpıtılmış olduğunu göremezsiniz. Bu durum size bütünüyle çok gerçekmiş gibi gözükür. Yarattığınız cehennem yanılsaması çok inandırıcıdır.
Sayfa 77Kitabı okuyor
Kaçınganların çoğu kendine güvenle bağımsızlığı karıştırır. Kendi ayaklarımızın üstünde durmak her birimiz için önemli olsa da kendine güveni fazla büyütürsek başkalarından destek almanın önemini küçültürüz ve bu da hayati bir can damarımızı keser.
Sayfa 112Kitabı okudu
Unutmayın: Harekete geçmiş bir bağlanma sistemi tutkulu aşk değildir. Bir dahaki sefere biriyle çıktığınızda, kendinizi -sırf ara sıra mutlu olmak için- kaygılı, güvensiz ve takıntılı hissederseniz, kendinize bunun aşk değil de harekete geçmiş bağlanma sistemi olmasının muhtemel olduğunu söyleyin. Evrimsel anlamda gerçek sevgi iç huzur demektir. “Durgun sular derinden akar” sözü bunu anlatmanın iyi bir yoludur.
Sayfa 90Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
İnsanın kaderidir bu: Haddini aşabilme yeteneği bahşedilmiş tek canlıdır ve ne yana doğru aşacağına karar verme hürriyetine de sahiptir. Çocuklarımıza ezbere dikte ettirdiğimiz dinden, mezhepten, ideolojiden, milliyetten ve gelenekten önce “insanlığı” öğretmeden de bu hürriyeti adam gibi kullanmayı beceremeyeceğiz.
Sayfa 30Kitabı okuyor
Kafanın içinde beyin denen bir organ var. Bu organ; senin sonsuz ruhuna aynalık yapan, dünyayı senin için anlamlandırmaya gayret eden biçare bir organcık. Senin sağdan soldan aldığın verileri anlamaya ve dünyayı senin için “anlamlı” bir hale getirmeye gayret ediyor. Ne çare ki bunu da ancak daha önceki bilgi ve tecrübe birikimlerin ile yapabiliyor.
Sayfa 19Kitabı okuyor
Tek başımıza dünyaya adım atma yeteneği, güvendiğimiz birinin yanımızda durduğunu bilerek mümkün oluyor. Yetişkin bağlanmasının temelini tek bir cümleyle açıklamamız gerekseydi, bu şu olurdu: Bağımsızlık ve mutluluğa giden yola çıkmak isterseniz, öncelikle bağlanılacak doğru insanı bulun ve bu yolculuğa onunla çıkın.
Sayfa 32Kitabı okudu
İlişkilerde bağımlılık hakkında
Çeşitli çalışmalar, birbirine bağlanan iki kişinin tek bir fiziksel birim oluşturduğunu söylüyor. Partnerimiz tansiyonumuzu, nabzımızı, solunumumuzu ve kanımızdaki hormon seviyesini düzenleyebiliyor. Artık iki ayrı varlık değiliz. Günümüzün popüler psikolojik yaklaşımlarının çoğunun yetişkinler arası ilişkilerde ayrışmaya yaptığı vurgunun biyolojik açıdan akla yatkın bir tarafı yok. Bağımlılık bir gerçektir; bir tercih ya da seçenek değildir.
Sayfa 30Kitabı okudu
Öfke ve nefret gibi duyguların bedene büyük zararlar verdiği doğrudur ama bunların kaynağı bilinmedikçe ya da bilinmezden gelindikçe onlardan kurtulmak mümkün değildir.
Sayfa 151Kitabı okudu
İnsanın hatasını kabullenmesi hiç kolay değildir. Başka birçok beceri gibi bunu da çocuklukta edinip, ileriki yaşlarda geliştirdiğimizi düşünüyorum. Eğer çocukluğumuzda hatalarımız yüzünden azarlanmak yerine davranışımızın neden uygun olmadığı ya da tehlikeli olduğu bize sevecenlikle anlatılmış olsa, kendiliğimizden pişmanlık duyar ve insanın hatası olmadığı bilgisini içselleştirirdik. Oysa ana babamız tarafından en ufak bir hata nedeniyle cezalandırılmışsak hataları kabul etmenin ana babamız bizi sevgiden yoksun bırakacağı için riskli olduğu mesajını almış olurduk. Bu deneyim ardında sürekli suçluluk duygusu ve korkular bırakır.
Sayfa 142 - PalomaKitabı okudu
Ben sadece kendimiz olabilirsek sevebileceğimize inanıyorum. Kaçmadan, maskelerin, başka yüzlerin arkasına saklanmadan. Gerçek sevgiye ancak bizim için ulaşılabilir olan bilgiye sırt çevirmeyip, ondan kaçmak yerine elmayı yiyecek cesareti göstererek ulaşabiliriz.
Sayfa 16Kitabı okudu
Özgürlük, sorumlulukla da çok ilişkilidir. İnsanlar sorumluluk nedeniyle de özgürlük deneyiminden çok korkarlar. Gerçek özgürleşme çok az sayıda insanın gerçekleştirebileceği bir şeydir, tekamül eden çok az insan vardır bu konuda.
Sayfa 179Kitabı okudu
Geçirgen olmak
İnsan olarak neyi geçirip geçirmediğimize de karar veririz. Neyi geçirmekten korktuğumuzu, neyin bizi yaraladığı halde hala geçmesine izin verdiğimizi de biliriz. İyiliğimizi de biliriz, kötülüğümüzü de biliriz aslında. İçeride biliriz bunları net bir biçimde. Hayatta tam iyiler ve tam kötüler yoktur. Biz de tam iyi ya da tam kötü değiliz.
Sayfa 176Kitabı okudu
Bu biricikliğimiz yalnız olduğumuz anlamına gelmiyor. Bize ekstradan bir “Çok özelim ben” duygusu sa katmıyor. Bu bizim oluş biçimimiz.
Biricikliğimiz diğerleriyle kurduğumuz bağlarla gelişiyor. Onlardan aldıklarımızla biz o biricikliğimize katkıda bulunuyoruz.
Sayfa 176Kitabı okudu
Putlaştırmamak için de nehrimize sürekli başka renklerden bilgiler, ilişkiler katmamız, orayı başka sularla beslememiz lazım. Yoksa göle dönüyoruz. Göl dediğin şey -hele küçükse- içinde sinekler bulunan durağan bir bataklığa dönebiliyor. Diğer sularla, ırmaklarla, denizlerle karışacaksın. Hepsi sana akacak. Sen onlara akacaksın.
Sayfa 160Kitabı okudu
İçinde bulunduğun yer sana birtakım değerler sunuyor, sen bunların gerçek hayatı tümüyle tanımladığını zannediyorsun. Değil, tanımlamıyor. O zehirden arınmanın tek yolu sürekli kendimizin dışında adımlar atmak.
Sayfa 159Kitabı okudu
Birçok insan birçok nedenden dolayı kendini anlamlı ve önemli ifade edemediği için etraftan gösterilen önemlilik kıstaslarına, ölçütlerine uymak için çok hüzünlü biçimde gayret içine giriyor.
Sayfa 134Kitabı okudu
Hatırladıklarımı bu denli iyi hatırlamamın bir nedeni var. Duygusal bağ kurduğumuz şeyleri, arzu duyduğumuz, sevgi duyduğumuz, öfke duyduğumuz şeyleri unutmayız. Sadece zihnimizle değil, kalbimizle ilişkilidir hatırlamak.
Sayfa 98Kitabı okudu
Aidiyetlerle kendini var ediyorsan, çöpe dönebilirsin. Eğer kendimiz kırmazsak, her birimiz kendi putumuzda kırılırız. Neyi putlaştırdıysan gelir seni oradan kırar hayat.
Sayfa 80Kitabı okudu
İntikam bir sorun çözme yöntemi değildir, intikam zulmün el değiştirmesidir.
Sayfa 78Kitabı okudu
Benim de, senin de başka olasılıklarımız varken birbirimizi seçtiğimiz yer burası oysa. Senin hiçbir olasılığın yoksa, ben dışarıdaki saçma sapan birilerine bakarım. Sen de başkasına bakarsın. Sen ve ben halihazırda gitme özgürlüğü olan ancak kalmayı seçen insanlarız.
Sayfa 58Kitabı okudu
Hiçbir gerçek ve olgun ilişki özünde nesnel değildir. Özneler gerçek paylaşımlarını nesnellik üzerinden kurmaz.
Sayfa 51Kitabı okudu
İlişki hakkında
İlişki nasıl inşa edilir? Özgürlükle diyebilirim ilk olarak. Mesela birine öfkelenme özgürlüğümüz yoksa onu sevmeyi seçemeyiz. Sevmeme özgürlüğümüz olmayan birini gerçekten sevemeyiz.
Hisler ne yöne gideceklerini gerekliliklere sormaz.
Sayfa 51 - Okuyanus yayıneviKitabı okudu
Varolma cesaretinin kaynağı
Birine yokluk ile kendi olmanın nasıl bağlantılı olduğunu sorulsa ancak mecazen yanıt verilebilir: Varolma, kendini ve varolmamayı ‘kucaklar’. Varolma, varolmamayı “içinde” barındırır, tıpkı ezelden beri orada olduğu ve ilahi hayat sürecinde onu yendiği gibi. Var olan her şeyin temelinde, hareket ve oluş içermeyen ölü bir varlık bulunmaz, yaşayan bir yaratıcılık bulunur.
Sayfa 59Kitabı okuyor
Korkuyu kontrol edebilirsiniz. Hatta kendi yararıma bile kullanabilirim. Fakat paniğe kapılırsam, kontrolü yitiririm. Korkunun paniğe dönüşecek kadar büyümesine izin verirsem, beni felce uğratır, yapmam gereken şeyleri yapamaz hale gelirim.
Sayfa 116Kitabı okudu
#fakeituntilyoumakeit
Eylem duyguyu takip eder sanırız, halbuki eylem ile duygu bir arada ilerler ve bizler iradenin daha doğrudan şekilde kontrolünde olan eylemi düzenleyerek, iradenin kontrolünde olmayan duyguyu dolaylı şekilde düzenleyebiliriz.
Sayfa 88Kitabı okudu