Oysa insanın en mühim irfan ve olgunluğu, toprak ve onun altındaki mezar bilmecesini çözmekle başlar. Zihinler ve yürekler, toprak altında pervaneleşmedikçe, bu kabristan ülkesinin sırlı iklimine girilmez. Ölümün sırrını çözücü ezeliyet ve ebediyet haritasını çizecek ilim ise, ancak Rabbimizdedir...
Sayfa 33
Gerçek saâdet, Hak dostlarının gönlünden sâdır olan feyz ve rûhâniyete muhatab olup güzel ahlâkla mücehhez hâle gelmekle mümkündür.
Sayfa 24
Hazret-i Mevlana:
“Rûha mânevî gıdâlar ver. Olgun düşünüş, ince anlayış ve rûhî gıdâlar sun da, gideceği yere sonsuzluk seyyahı olarak güçlü, kuvvetli gitsin.” buyuruyor.
Sayfa 22
Mevlânâ hazretleri, başka bir beytinde, kendi sırlarını paylaşabileceği, kâmil bir insan arayışını şöyle dile getirir:
“İçimi dökecek, beni anlayacak bir kişinin hasretiyle gidiyorum!..”
Sayfa 15
Mevlânâ hazretleri, “Ney”in, insanların kalplerine göre farklı tesirler meydana getirdiğini, yine onun dilinden şöyle anlatmaktadır:
“Ben her cemiyette, her mecliste inledim, durdum. Kötü huylu olanlarla da, iyi huylu olanlarla da düşüp kalktım. Herkes kendi anlayışına göre benim yârim oldu. Fakat içimdeki esrârı araştırmadı.”
Sayfa 15
Gönle dedim ki, lütuf merhemi ol; inciten diken gibi olma!
HAZRET-İ MEVLANA -kuddîse sirruh-
“Gül, o güzel kokuyu diken ile hoş geçindiği için kazandı.
Bu hakîkati gülden de işit. Bak, o ne diyor:
–Dikenle beraber bulunduğum için neden gama düşeyim, neden kendimi kedere salayım? Ben ki gülmeyi, o kötü huylu dikenin beraberliğine katlandığım için elde ettim. Onun vesîlesiyle âleme güzellikler ve hoş kokular sunma imkânına kavuştum...”
HAZRET-İ MEVLANA -kuddîse sirruh-
Sen aklını başına al da, ömrünü,
şu içinde bulunduğun bugün say.
Bak bakalım, bugünü de hangi sevdalarla harcıyorsun.
HAZRET-İ MEVLANA -kuddîse sirruh-
İnsan varlığında, hangi huy gâlipse, şahsiyet ona göre teşekkül eder.
Sayfa 245Kitabı okudu
Hayatı daha canlı kılan çırpınış ve muhabbetlerdir; hayatı kanatlandıran da aşktır!..
Sayfa 82
"Dünya nedir?" suâline büyükler:
Allâh’tan alıkoyan herşey!" cevabını vermişlerdir.