Her şeyin çift ölçülü, ikiyüzlü yaşandığı bu toplum hayatıyla nasıl başedeceğimi bulmalıyım.
Hayat kılcallarına ayrıldıkça, insan dolaşık sorular yumağı karşısında kalıyor.
İnsanlar birbirlerinin hayatını yıllarca işgal ettiklerinde, orada neredeyse kök saldıklarında bile, selamsız sabahsız, hiçbir açıklama yapmadan çıkıp gidebiliyorlar. Sizse henüz eşikte bile değilsiniz. Henüz kısa bir tanışıklık.
Ermeniler, Rumlar açıktan açığa Türk namını, Türk namusunu çiğniyorlar.
Padişah hala da Ermenilere sığınıyor, onlardan yardım istiyor. "Aziz ve muhterem" olan Ermeni dostlarını her gün sarayında saygıyla kabul ederek, devlet işlerini ellerine emanet ediyor. Düşmanlar sultan saraylarını müsadere ederek, eşyalarını sokaklara atıyor,
Hayat değişecekse, kendini değiştirebilenlerle değişecek, yinelenişe ayak uyduranlarla değil.
Günün başlangıcı istektir, umuttur, bir savaş çağrısıdır, bir savaşa katılımdır, vazgeçiştir, iyimserliktir, kötümserliktir, tuzaktır, açık bir kapı, karanlık bir dehlizdir; azbuçuk bir belirlilikle en uç belirsizliktir. Belirsizliğin kendisi başlı başına bütün düşlere açık, upuzun serüvendir.
Bizlerin keşfedilmemizi bile başkalarına bıraka bıraka, keşiften yoksun bir toplum olduk.
Zaten zaman öyle hızlı akıyor ki, bugünden yarın oluyor.
Doğal ölüm denen şey, gittikçe sayısından eksiltmektedir. Bu noktada, bütün seçilmiş ölümler cinsiyetsizce ele alınmalıdır.
Anayasa
Madde 1: Kampuçya devleti, toprak bütünlüğüne sahip, bağımsız, birleşmiş, barışçı, tarafsız, bloksuz, egemen, demokratik bir devlettir. Kampuçya devleti, Kampuçya'nın işçi, köylü ve diğer emekçilerinin devletidir. Kampuçya devletinin resmi adı "Demokratik Kampuçya'dır.
Madde 2: Bütün önemli üretim araçları, halk devletinin kolektif
Sayfa 160Kitabı okudu
