Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama şuramda bir bulantı. Gitmiyor, geçmiyor. İnsanlar arasında durmadan mikrop gibi yayılan bir hastalığın bulantısı bu. Kuşku ve güvensizlik. Bunları böyle böyle düşünmek zorunda kalışım... Yoklaya yoklaya yaklaşmak herkese. Şu anlamda ya da bu anlamda... Adımları hesaplı atmak. Yürekleri hesaplı açmak. Açık olamamak. Her gün biraz daha kapanmak. Her gün biraz daha köstebekleşmek, tilkileşmek, böcekleşmek...
Hep öyleyiz. Acıya bulandıkça kaçınılmaz biçimde buruklaşıyoruz. Yüreklerimiz kanırıldıkça, üstümüze kapaklanmak zorunda kalıyorsak da bakma...
Reklam
İnsanın, kandıramayacağını bile bile kendisine yalan söylemesinden daha kolay ne var acaba?
Ama artık namluların koruyuculuğu altındayız ve ben durmadan o acayip tutsaklığın resmini yapıyorum.
Deniz bizden hep kaçırılacak ve yağmur hep, yağmuru hiç seçemediğimiz yerlere yağacak.
Reklam
Kendi yaşadığım yerde hiçbir şey daha iyi değil. Belki çok daha kötü. Yine de başkalarının kaybı kendininkiler kadar acı vermez kimseye...
Çocuk da susmadı. Ağla babam ağla… Geber inşallah! Böylece, büyüdüğünde durmadan yarına umut beslemekten kurtulmuş olursun. Bunu işeyecekler kafana. En iyisinden bunu: Umut umut umut… Başka Hiç. O zaman sen, olup olacağı, pembe bir fanus içinde karnın ağrıyarak aptal aptal oturacaksın. Fanus pembe, ama karnın çok ağrıyor.
Benim asıl ümidim ümitsizliğimdir! Mutluluksa mutsuzluğun bilincinde olmaktır! Ne güzel söylemiş adamlar, ne güzel!
Bayılıyorum ülkeme. Bu ülkeye! Her gün festival. Her gün çok eğlenceli geçiyor.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.