Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Halis Akdemir

Halis Akdemir
@adamistizm
İnsan doğdu, insanlıktan uzak düştü, insan olmaya, insan kalmaya ve insan olarak ölmeye çalışıyor.
Devam Ediyor
Dünya benim evim, Güneş lambam, ay kandilim.(Şimdilik)
11 okur puanı
Eylül 2021 tarihinde katıldı
DEĞERE DEĞER KAZANDIRAN AMEL
Biri insana değer verince insan o değere değer katmalı. Hakkaniyet üzere hareket etmeli, nefis ve şeytanın hile ve desiselerine karşı uyanık olmalıdır. Allah indinde insana değer kazandıran şey, kibir ve enaniyetten hâli olup, alnını ayaklarının hizasına getirebilmektir, Allah için yere yüz sürmek, yeri gözüne sürme çekmektir. Burnunun dikine kavak gibi gitmek, gölgesiz, meyvesiz olmaktır. Er odur ki öfke anında nefsini dizginleye. Pehlivan odur ki öfkesine yenik düşmeye, Hz. Haydar-ı Kerrar gibi. Yüzüne tükürülende kılıcını kınına koyabile. O ki Hayber Kal'asının kapısını eline kalkan yapmıştır, Hz. Ahmed-i Muhtar (sas)ın mübarek tükrüğünü gözüne sürme çekince. Alemlerin Rabbi insana imkan lütfedince affeylemektir hasmını erlik. Aksi nefsin ve hile sahibi şeytanın eline oyuncak olmaktır, aynen daha emeklemeye başlayan çocuğun elindeki oyuncak kimin. Allah bizi firavunlaşmış nefsin ve dessas şeytanın tuzağından beri eyleyip, bize feraset ve basiret lutfede, İnayet ede, "Beni göz açıp kapayıncaya kadar dahi nefsimle başbaşa bırakma." diyen Hz. Ahmed-i Muhtar(sas) hürmetine . AMİN YA MUİN.
Reklam
İLK EMRİ OKU OLAN BİR DİNİN MENSUPLARI OLAN PERİŞAN BİZLER Evvela Allah bütün ölmüşlerimize rahmet ve bize merhamet eylesin. Saniyen şunu kat'i bir şekilde bilmek lazımdır ki eskiler ama eskimeyenler " Eşek bile makamla anırır. " demiş ve bize usül ve üslub öğretmişlerdir. Biz ölçüyü kaçırmışız överken putlaştırıyor, yerdiğimizde
"Âşık der inci tenden. İncinme incitenden. Kemâlde noksan imiş. İncinen incitenden." Muhammed Lütfi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
MEDED ALLAH'IM PERİŞAN HALİMİZE MEDED!
Hepimiz belaya gel gel yapıyoruz. Acilen belaya siper olacak belasavarlara (paratonerlere) ihtiyaç var. Bu da bananeci zihniyeti terkedip, Allah'ın emrine uymak ve bu emre uymaya halen ve kalen çağırmakla mümkün. Zira biliyoruz ki iyiliği emredip, kötülükten nehyeden bir topluluk var oldukça Allah'ın rahmeti ve merhameti bütün bir topluma şamildir. İnsan olmayı ve kalmayı başarabilirsek problem olmayacak."Allah bizi insan eyleye." İnsan olanlar için belaya karşı tavır ; "...Belâ sana kahretsin; Sen belâya selâm et! Amma ve lakin bizim perişan halimiz(şahsi, ailevi, ferdi, içtimai, ekonomik..) "...Sen de kim oluyorsun? Asıl sabreden Allah." Neyse dilimize vird-i zeban(pelesenk) edelim ve diyelim ki: "Allah bizi insan eyleye." Kalde olan halde olsun. Zira en iyi dilimiz Halimizdir.
"DÜNYA
Bir damlacık sudur dünya, Ötesi yok budur dünya, Metanetsiz kağıttan, Karton kutudur dünya, Var gibi görünür dünya Yar gibi bürünür dünya, Kalbte sinsi kertenkele, Ebedi sürünür dünya, Sanki senin ebedi yurdun, El pençe divan durdun, Seni avlayacak kurdun, Sahibi sayılır dünya."
Reklam
İNSANLIĞIN DERDİYLE HEMDERD OLANLARA SELAM OLSUN
Öğrendiğim kadarıyla bu zamanda şeytanın en çok sevdiği kimselerden bir zümre de hiç kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan, nemelazım deyip, bananeci bir alayışla yaşayan namazında niyazında cami cemaati müdavimleridir. Allah bize merhamet eyleye, Allah bizleri insanlığın zifte beyaz dedirtecek kadar karardığı bu zamanda, hem kendi kurtuluşumuz
Azizim! El hasılı mesele, Allah'a tam kul ve köle, gayrısına karşı hür olmak.
14. Bend Sûfî ki riyâ ile ider kendüyi mevsûf Evkât-i şerîfi ola taklîd ile masrûf Minberde hatîb ola vü mahfilde muarrif Âr eylemeye olduğuna cehl ile ma'ruf
"AĞLAMAYI BİLSEYDİNİZ ANLARDINIZ"
Kalbi rikkatle atan insan evladı için ağlamak paha biçilemez bir şeydir. Öyle bir şey ki Hz. Ahmed-i Muhtar(sas)in ifadesiyle cehennem ateşini insana haram kılar. Bu köhne dünyada ağlayanların başkumandanı Hz. Ahmed-i Muhtar (sas)dir. Evet gurbet diyarı olan bu köhne dünyada Nuru ebedi olan Efendimiz (sas)den daha fazla ağlayan olmamıştır. "Ağlamayı bilseydin- iz anlardınız" diye N.Fazılca Reis Bey'e hitap eden genci anlamalı ve ağlamalıyız.Evet ağlamalı ve ağla-t-malıyız ki anlamalıyız.Reislerin ağızların sakızı dedikleri merhameti yüreklere bir kor gibi düşürmeli ağlamalı ağlamalı ağlamalıyız. Korkunun sahibine duyulan mehafetin muhabbete dönüşmesiyle gözden dökülen yaş.Bu yaş seyyiatı hasenata tebdil eden niyet iledir. Evet ağlayarak geldiğimiz bu gurbet diyarında ağlamanın değerini ve nedenini anlamak için ağlamalıdır insan. Güldürmek için ağlamak, İstediğine vasıl olmak için ağlamak, istediğinden vazgeçtiği için ağlamak, yangınları söndürmek için ağlamak, tohumların yeşermesi için ağlamak, Bekkâîn gibi ağlamak, O'nun için ağlamak.Evet Korkunun Sahibinden olan mehabetten gözlerimiz yaşarmalı, gözyaşlarımız dudağı çatlayan toprağa can olup, solmaya yüz tutmuş gülleri güldürmelidir. “Benim bildiğimi bilseydiniz az güler çok ağlardınız” buyuran Hz. Nebi'nin(sas) 'hüzün benim arkadaşım' Diyenin(sas) izinde olmak, ağlamak(gözde yaş, gözü yaşlı olmak).
Ve Hz. Ahmed-i Muhtar (sas) ferman buyurdular: "İstanbul elbette fetholunacaktır; onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir!"
Reklam
ÖLÇÜSÜZCE DAVRANIŞLARIMIZA BİR ÖLÇÜ VER ALLAHIM
Esas sahne alınacak şov yeri beriki taraf, hele beri gel diyecekleri taraf. Taraftarların ve tarafın beş para etmediği taraf. Hz. Ahmed-i Muhtar (sas) ahlakından ( ki bütünüyle Kur'an) zerre miktar nasiplenmemek, eyvah. Biz ne kuru kalabalıklar gördük, hepsi terazinin bir kefesine girse, diğer kefede sahabi mesleğinden, sıradan düz bir insan,
ZİFTE BEYAZ DEDİRTECEK KADAR KARARMIŞ OLAN İNSANLIK İÇİN
İnsanlığı yeniden yüceltmek için varolmak, insanlığın onur ve haysiyetini asli hüviyetine irca için Garip olmak. Yaşamına "ne derler acaba" yerine, "Hakkın hatırı alidir, hiç bir hatıra feda edilmez" düsturuyla hareket etmek. Usül ve üslub bilmek, ama desinlere, ne derlere göre şekil almamak, şekilci olmamak. Düz, sade, basit olmak ama basitleşmemek, dipsiz bir kuyu gibi derin ve dolu olmak. Garip karşılanmak, Garip olmak. Zifte beyaz dedirtecek kadar kararmış olan insanlığın burcuna yeniden kardeşliğin bayrağını dikmek, isar ruhuyla yaşayarak zamanın ötesinde durmak ve Hz. Ahmed-i Muhtara (sas) bin dörtyüz küsür sene önce buyurmuş olduğu gibi hakiki kardeş olmak.
"KENDİ ELLERİNİZLE KENDİNİZİ TEHLİKEYE ATMAYIN"
Çok acınılacak vahim bir durumdur ki fahişeler ve deyyuslar ahlak dersi veriyorken daha vahimi ilimle, irfanla alakası olmayan mükap cahiller kürsü ve minberlerden vaz ü nasihat etmekte ve topyekûn bir insanlığı manevi değerlerden soğutup, bu değerlere karşı düşman etmektedir. Maetteessüf liyakat sahibi, ilim ve irfan abidesi insanlar geri planda bırakılmakta ve toplumda, gerek kişi gerekse de aile, değişik grup ve ve kitleler arasında kapanması zor mesafeler açılmaktadır. Dolayısıyla toplum kendi özünden, kök ve gövdelerinden uzaklaştırılmakta ve fert, aile kokuşup tefessüh etmektedir. Bu meyanda namütenahi frekansla yayın veren televizyon kanalları ve gazeteler bu ahlaksızlığı ve kimliksizliği terviç ve teşvik etmektedir. Demagoji ve diyalektik ile kitleler bilerek ve ya bilmeyerek evrilirken, münafıkların oyun ve tuzağına düşmüş olmakla dünya ve ahiret mutluluğunu kaybetmektedirler. Manipüle edilen toplum liyakat sahiplerine cephe alırken bu hakaret ve hareketin neticesi olarak münafıkların eliyle cezalandırılmakta ve maalesef Basra harap olduktan sonra pişmanlıklar fayda vermemektedir. Feraset ve basiretten yoksun, kin ve nefret ile bilenmiş, ilim ve irfandan nasipsiz, insanlıktan zerre kadar nasibini alamamış cahil bir toplumun kaderi budur. "Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın..." ilahi ihtarını Eba Eyyub gibi künhüne varıp anlama ve hayata taşıma tazarru ve niyazıyla. Allah bizi bu mükap cehaletten kurtarsın, bu kokuşmuşluk ve perişaniyetten halas eylesin. İnsanlık için varolmuş insan-ı kamilin dediği gibi "Allah bizi insan eyleye."
RENKLERİN ARMONİSİ, SESLERİN SENFONİSİ
Demagoji, diyalektik, ajitasyon yaparak, montajlarla, kes yapıştırlarla toplumu kin ve nefrete sürükleyen, ilişkileri çıkmaza sokan, dini ve milli değerleri istismar eden( dinden ve manevi değerlerden bihaber), sözde tarikat, cemaat ve cemiyet, parti mensuplarının, fanatik partizan, bölücü, ötekileştirici, bağnaz tutum ve davranışları sergileyen paylaşımları bizi adeta bir ateş çemberinin içine götürmesine, kardeşliğimizi zedelemesine, dini ve manevi ve milli duyguları istismar etmelerine, cahillerin cesaretinden faydalanarak pirim yapmalarına, ülkeyi cepheleştirmelerine, insanlarımızın duygularını ve değerlerini kullanarak emeklerini, alınterlerini sömürmelerine asla fırsat vermemeliyiz. " Biz muhabbet fedaisiyiz, husumete vaktimiz yoktur."Bizim vazifemiz müsbet hareket etmektir. Menfî hareket değildir. " Bu ülkede, biz hep birlikte huzurlu, mutlu, müreffeh bir hayat yaşamak için tüm kapasitemizle ülkemize değer katmalı, asayiş ve güvenin birer teminatçısı olmalı, farklılıklarımızı zenginliğimiz bilmeli, medeni bir şekilde yaşamalıyız. Birlikte yaşama ahlak ve sorumluluğunu bilmeli, usül ve üsluptan şaşmamalı, sözde değil gerçekte bir olmalı, iri olmalı ve diri olmalıyız. Hürmet ve muhabbetle.
1 MAYIS MÜNASEBETİYLE
Ve Hz. Ahmed-i Muhtar (sas) ferman buyurdular: "İşçinin ücretini teri kurumadan önce ödeyiniz. İşçi çalıştıran kimse , işçisine ne kadar ücret vereceğini bildirsin."
122 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.