Sonra kendimi kanepeye attım hızlıca ve sinir krizleri geçirerek, yaklaşık on beş dakika ağlamamı sürdürdüm. Liza da yanımda oturmuş ve kolları ile bana sarılmıştı. Bu sinir krizi elbette ki bitecekti.( Sizlere utanç verici bir şey anlatacağım şimdi .) Yüzüm eski derin bir yastığa gömülmüş durumda yatarken , içimde bazı şeylerin harekete geçtiğini hissettim. Başımı kaldırıp da lizaya bakmak bana çok zor geliyordu, utanıyordum. Neden bilmiyorum, sadece utanıyordum . duygularım darmadağın olmuştu ve şunları düşünüyordum: " artık her şey değişti. Şimdi liza kahraman oldu. Sende dört gün önce karşısında utançtan kıvranan kızın yerindesin..." Bunların hepsi kanepede yatarken zihnimden geçen şeylerdi. Aman tanrım, liza' yı kıskanıyor muydum yoksa? Bu soruya hala cevap bulamadım, o zaman da üstünkörü geçmiştim. Hayatımın tek gayesi, birilerini ezmek ve sömürmek olmuştu. Fakat düşüncelerle bir şeyleri anlatmak çok zordur. O nedenle en iyisi, üzerinde durmamaktır.