Atatürk:
Pekâlâ, dedi, haydi güreşe devam edin, hanginiz baş pehlivan?
İri yapılı er, bir adım ilerledi:
Benim efendim.
Adın?
Kürt Mehmet!..
Ata'nın kaşları çatıldı:
Yapın güzel ama, dilin düzgün değil. Sana kurt gibi kuvvetli olduğun için mi Kurt Mehmet diyorlar?
Zeki Mehmet, Ata'nın “kürt” lafına canı sıkıldığını anlamıştı:
Paşam, kusura bakma, hem vücut, hem de dil ikisi birden terbiye edilemiyor. Evet benim adım Kurt Mehmettir.
Atatürk takdir dolu gözlerle Mehmed'e baktı:
Aferin sende bu kabiliyet varken, dilini de düzeltirsin. Şimdi ünle bakalım da güreş başlasın!
Rıza Ruşen YÜCER