Belki benim için bir kaç mısra döktürür,Hayaloğlu diye bir şair...
Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
Kalırsa, sadece o hüzün kalır.
Sen de anladın ki yapa-yalnızız...
Buluşmamız yasak,
Görüşmemiz uzak...
Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
Üstüm başım toz içinde
Önüm arkam pus içinde
Sakallarım pas içinde
Siz benim nasıl yandığımı
Nerden bileceksiniz.
Bir fidandım deriildim
Fırtınaydım duruldum
Bir vazgeçiş öyküsü benimkisi
Ayrılık filmi...
İnsandan ayrılma olsa
Kilişe olandan değil.
Kalpten ayrılmayı öğreten, hisseden bir film benimkisi...
Öyle ki izlenmez bir film
Öyle ki okunmaz bir öykü.
Hissedersin belki,
youtu.be/0T8MQTuj-uQ
Vur sırtına, vur sırtına
Dostun olam vur sırtına
Madem ki ben kaldıramam
Derdimi al vur sırtına
Madem ki ben kaldıramam
Derdimi al vur sırtına
Duman kalır, duman kalır
İçerden çıkacak birazdan adam
Yılların tortusu çökmüş yüzüyle
Alnını güneşe serecek adam
Uykusuz ranzalar suskun voltalar
Geride kalacak ve ah hüzünle
Bir kül gibi savrulup gülecek adam
Kar yağmıştır sardunyanın üstüne
Anılar toza toza bulanmıştır
Kitaplar sobada yanmış,
Ah sazlar duvarda kalmış
Güzelim şarkılar yağmalanmıştır
-Yusuf Hayaloğlu-