Belki benim için bir kaç mısra döktürür,Hayaloğlu diye bir şair...
Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye Kalırsa, sadece o hüzün kalır. Sen de anladın ki yapa-yalnızız... Buluşmamız yasak, Görüşmemiz uzak... Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
Nerden Bileceksiniz !?
Üstüm başım toz içinde Önüm arkam pus içinde Sakallarım pas içinde Siz benim nasıl yandığımı Nerden bileceksiniz. Bir fidandım deriildim Fırtınaydım duruldum
Reklam
Sevgi
Bir vazgeçiş öyküsü benimkisi Ayrılık filmi... İnsandan ayrılma olsa Kilişe olandan değil. Kalpten ayrılmayı öğreten, hisseden bir film benimkisi... Öyle ki izlenmez bir film Öyle ki okunmaz bir öykü. Hissedersin belki,
Ah güzelim, incinmiş bir sesi vardır yağmurun; yanaklarına vurunca hissedersin... neylersin... Yusuf Hayaloğlu
Kalan Kalır
youtu.be/0T8MQTuj-uQ Vur sırtına, vur sırtına Dostun olam vur sırtına Madem ki ben kaldıramam Derdimi al vur sırtına Madem ki ben kaldıramam Derdimi al vur sırtına Duman kalır, duman kalır
İçerden çıkacak birazdan adam Yılların tortusu çökmüş yüzüyle Alnını güneşe serecek adam Uykusuz ranzalar suskun voltalar Geride kalacak ve ah hüzünle Bir kül gibi savrulup gülecek adam Kar yağmıştır sardunyanın üstüne Anılar toza toza bulanmıştır Kitaplar sobada yanmış, Ah sazlar duvarda kalmış Güzelim şarkılar yağmalanmıştır -Yusuf Hayaloğlu-
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.