Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne çok dikeni vardı ahlat ağacının Tanrım Ulaşılamazdı, Sen sarılmak istesen ona, O sana sarılamazdı. Ne çok dikenin var Tanrım! Ne çok isterdim Sana sarılamazdım Ve şöyle derdim o zaman: Ah!
İç ses, diye söylendim. Gel! Ahlat ağacından sen de biraz meyve topla.
Reklam
"Ahlat ahların ağacıydı, Yaşlanmaya başlayanların, İtiraf edilememiş aşkların, Evde kalmış kızların."
Ne çok dikeni vardı ahlat ağacının Tanrım, Ulaşılamazdı, Sen sarılmak istesen ona, O sana sarılamazdı.
~ ❝ Ahlat ahların ağacıydı, Yaşlanmaya başlayanların, İtiraf edilememiş aşkların.. ❞ ~
Sayfa 20 - Metis YayınlarıKitabı okudu
~ ❝ Ne çok dikeni vardı ahlat ağacının Tanrım, Ulaşılamazdı, Sen sarılmak istesen ona, O sana sarılamazdı. Ne çok dikenin vardı Tanrım! Ne çok isterdim, Sana sarılamazdım. Ve şöyle derdim o zaman: Ah! ❞ ~
Sayfa 19 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
bıçak
Bıçağın ucundaydı insanların hafızası "İnsan unutandır ve insan unutulmaya mahkum olandır." Tanrı şöyle derdi o zaman: Ah! Ne çok dikeni vardi ahlat ağacının Tanrım, Ulaşılamazdı, Sen sarılmak istesen ona, O sana sarılamazdı. Ne çok dikenin vardı Tanrım! Ne çok isterdim, Sana sarılamazdım. Ve soyle derdim o zaman: Ah!
Ahlat ahların ağacıydı,  Cezayir nasıl cezaların ülkesiyse,  Öyleydi işte.  Ve etimoloji Eti’lerden kalma bir zaman birimiydi yanılmıyorsam.  Ve yanılmıyorsam yalnız insanların,  Kahvaltı edip ağladıkları pazar sabahları yokmuş o zaman.  Mesela o zamanlar  Mutsuz olduğunda insanlar,  Yok olurmuş bazı dakikalar. 
• İç ses, diye söylendim Ve ah dedim sonra, Böyle ah demeyi beli bükük ahlat ağacından öğrendim.
Bıçağın ucundaydı insanların hafızası “İnsan unutandır” Ve insan unutmaya mahkum olandır.” Tanrı şöyle derdi o zaman: Ah! ~ Ne çok dikeni vardı ahlat ağacının Tanrım, Ulaşılmazdı, Sen sarılmak istesen ona, O sana sarılmazdı. Ne çok dikenin vardı Tanrım! Ne çok isterdim, Sana sarılamazdım. Ve şöyle derdim o zaman: Ah!..
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.