Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İç ses, diye söylendim Ve ah dedim sonra, Böyle ah demeyi beli bükük bir ahlat ağacından öğrendim.
Reklam
"Ahlat ahların ağacıydı, Yaşlanmaya başlayanların İtiraf edilememiş aşkların, Evde kalmış kızların. Ahlat ahların ağacıydı, Cezayir nasıl cezaların ülkesiyse, Öyleydi işte."
ne çok dikeni vardı ahlat ağacının tanrım, ulaşılamazdı, sen sarılmak istesen ona, o sana sarılmazdı. ne çok dikenin vardı tanrım! ne çok isterdim, sana sarılamazdım. ve şöyle derdim o zaman: ah! ahlat ahların ağacıydı, yaşlanmaya başlayanların, itiraf edilememiş aşkların, evde kalmış kızların. ahlat ahların ağacıydı, cezayir nasıl cezaların ülkesiyse, öyleydi işte. "
Ahlat ahların ağacıydı, Yaşlanmaya başlayanların, İtiraf edilememiş aşkların, Evde kalmış kızların. Ahlat ahların ağacıydı, Cezayir nasıl cezaların ülkesiyse, Öyleydi işte.
Ahlat ahların ağacıydı, Yaşlanmaya başlayanların, İtiraf edilememiş aşkların, Evde kalmış kızların. Ahlat ahların ağacıydı, Cezayir nasıl cezaların ülkesiyse, Öyleydi işte.
Sayfa 20
Reklam
Not: Bu Şiiri Uygun Bir Müzikle Beraber Sakin Sakin Okuyun ve Bir Kadının Ruhunu Hissedip Tüyleriniz Diken Diken Olsun 1- Bir ilaç içsem bari diye düşündüm, Biraz kolonya sürünsem, Ferahlasam, pencereyi açsam. Şöyle bir şey yazdım sonra: Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde. Berbattı,
Ahlat ahların ağacıydı, Yaşlanmaya başlayanların, İtiraf edilememiş aşkların..
Ne çok dikeni vardı ahlat ağacının tanrım, Ulaşılamazdı, Sen sarılmak istesen ona, O sana sarılmazdı..
İç ses, diye söylendim Ve ah dedim sonra, Böyle ah demeyi beli bükük bir ahlat ağacından öğrendim..
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.