Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevginin dili, dini, ırkı, siyasi görüşü ve cinsiyeti yoktur.
Sayfa 67
Dostum, dostum güzel dostum Bu ne beter çizgidir bu Bu ne çıldırtan denge Yaprak döker bir yanımız Bir yanımız bahar bahçe
Sayfa 269Kitabı okudu
Reklam
"Ben, Kürt asıllı bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım" (Ahmet KAYA)
Sayfa 213Kitabı okudu
Ağlama bebek ağlama sende Umut sende yarın sende Yağmur gibi gözlerinden akan yaş niye? Bu suskunluk bu durgunluk, sıkıntın niye?
Sayfa 189Kitabı okudu
Diloazbımrım Dilo hayran Bahane mırın pır xoşe Dilo hayran
Sayfa 152Kitabı okudu
Ne tuhaf şeydi, şu yeryüzünde mevcudiyetini bildiğini esasında bilmiyor olmak. Bildiğini sandıkların hakkında aslında en küçük bir bilginin olmadığının farkına varmak. Üç tarafı denizlerle kaplı bir ülkede yaşayacaksın ve denizi görmemiş olacaksın!
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Ben, tarihin önüme koyduğu görevi sonuna kadar yerine getirmeye çalıştım. (Ahmet KAYA)
Sayfa 130Kitabı okudu
Bekle beni anne Bir sabah çıka gelirim Bir sabah anne bir sabah Acını süpürmek için açtığında kapını Adı başka sesi başka nice yaşıtım Koynunda çiçekler Çiçekler içinde bir ülke getirirler...
Sayfa 124Kitabı okudu
Ne diyordu Ahmet Kaya: "Çok uzakta öyle bir yer/O yerlerde mutluluk var"
Sayfa 123Kitabı okudu
Sevginin dili, dini, ırkı, siyasi görüşü ve cinsiyeti yoktur.
Reklam
Doksanlar, Türkiye için her anlamda "kayıp yıllardır" Türkiye, birçok değerini bu yıllarda işlenen kuralsız linçlerle kaybetti. Bu ülke halen dahi doksanların yaralarıyla sızlamaktadır.
Birer yolcuyduk aynı ormanda kaybolmuş Aynı çıtırtıyla ürperen birer serçe. hep aynı yerde Karşılaşırdık tesadüf bu, birer tomurcuktuk hayatın kollarında, Birer çiğ damlasıydık bahar sabahında, Gül yaprağında, Dedim ya; hiç yoktan susturuldu şarkımız Yüreğim kanıyor, yüreğim kanıyor Bitmeseydi bizim öykümüz böyle Gözüm yaşarıyor, yüreğim kanıyor Olmasaydı sonumuz böyle
"Yani, ben hiç anlaşılmadım. Hiç, doğru anlaşılmadım. Buna rağmen, şansımı inatla zorlamaktan yanayım" (Ahmet KAYA)
Ahmet Kaya'nın üzerinde de taze çiçekler var, mezar taşına yazılmış içli notlar, isimler ve imzalar..."Kim bırakır bu çiçekleri?" derken kalabalık bir grup geliverdi, ellerinde taze kır çiçekleri. Sisli-puslu bir ocak sonunda bunca kır çiçeğini nereden bulmuşlarsa artık! Konuştuk biraz, Almanya'dan geliyorlarmış, aksanlarından ve kara kaşlarından belli, Ahmet Kaya'nın şarkılar bestelemek istediği dilin mensubu, Kürt bunlar... Vefa, böyle bir şey olsa gerek! Vefa, asla unutmamak ve çiçekleri hiç soldurmamak!
Kar tanesi uçunca, çığ tükenince Kardelenler açınca, otlar bitince Avucumda ateşle, dönerim sana Toprak uyanınca, bahar gelince
286 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.