1000kitap uygulamasına okuduğum kitapların listesini tutmak ve kitaplarda beğendiğim alıntıları not etmek için kayıt olmuştum. Ancak artık son sıralarda gerek reklamlar olsun gerekse 'okur' profillerinin değişimi olsun 1k üzerinde zaman geçirmek yormaya başladı. Bu sebepten alıntılarımı depolayabileceğim farklı bir alternatif arayışına
Reklamlara karşı değilim sonuçta hiçbir site hayrına hizmet vermiyor, bu çarkın dönmesi için para gerekiyor hak veriyorum.
prnt.sc/IukSB5sJyGS3
Bu tarz bir reklam görmeye de asla itirazım yok ama takip etmediğim bir kişinin gönderisini takip ettiklerim sekmesinde reklam olarak görmek gerçekten sinirlendiriyor. Özellikle de şöyle bi
"Körlerin ülkesinde tek gözlü adam kral olur mu sahiden?"
Wells'in en sevdiğim öykülerinden biri Körler Ülkesi, kitabı da değerlendirmeyi de okumanızı öneririm.
Bu sene keşfettiğim birbirinden güzel şarkıların bazılarını buraya iliştirmek istiyorum. Her ne kadar listeyi kısa tutmaya çalışsam da çok başarılı olamayacağım gibi ama hepsini dinlemeniz tavsiyemdir =)
Şarkıları sanatçılara göre sıralayacağım ama yukarıdan aşağıya tamamen gelişigüzel bir sıralama olacak. Öbür türlü en beğendiklerimi başa koyarak
Ben diyorum ki size
Bir dil bulacağız her şeye varan
Bir şeyleri anlatabilen
Böyle dilsiz, böyle düşmanca, böyle bölük pörçük
Dolaşmayacağız bu dünyada
Baktım rüzgârsın sen
Baktım çamaşır ipini zorluyorsun
Hepimizin derdi güzel yaşlanmak sevgilim
Baktım bir kitabın sayfalarını çeviriyorsun
Ayağına terlik giy
Bildiğimiz şeylerin taşında yalın ayak geziyorsun
Biz satranç oyuncusuyuz sevgilim
Üzerimizde kara bir leke biz satranç oyuncusuyuz
İnanmıyoruz ceketlere düğmelere
İnanmıyoruz takvimleri
Kitap fuarına gitmeden önce de giderken de dedim kendime kaç kez 'Ahmet bak, okunacak o kadar kitabın duruyor raflarda. Kitap almaya gitmiyorsun. Sadece kitaplara bakacak, derslerin yoğunluğundan biraz olsun kurtulacaksın' diye. Ama yine de dayanamayıp aldım birkaç kitap =).
"Artık sana mektup yazmaya vaktim olur mu bilmiyorum çünkü sana eşlik edemeyecek kadar meşgul olabilirim.
Eğer bu son mektubum olursa
liseye başlamadan önce kötü bir durumda olduğumu bilmeni isterim,
ve bana sen yardımcı oldun.
Neyden bahsettiğimi ya da bunun üstesinden gelen kişiyi bilmiyor olsan bile.
Yalnız hissetmememi sağladı
"Camus'de ya da Sartre'de birer cep telefonu olaydı edebiyat eksik kalacak, varoluşçuluk diye bir akım hiç olmayacaktı belki de! (Gülüşmeler) Sonuçta, içinden devlet geçen her düzen can sıkıntısına karşıdır ve izin vermez. Düşünsene, Doğu Bloğu'nun canı sıkılmasa o Berlin Duvarı yıkılır mıydı? Yasaklanmış can sıkıntısı enerjisinin patlamasıdır o duvarın yıkılışının asıl sebebi. Can sıkıntısı her hareketimizi, her seçimimizi etkiliyor. Nelerin can sıktığını konuşsak buradan köye yol olur, fakat esasen düzen canınızın sıkıldığını fark etmemizi istemiyor. Siyasetin yazısız kurallarından biridir, "Ahaliyle her şey konuşulmaz." Ahaliyle her şey konuşulmayacağı için bazı tehlikesiz konular üzerine konuşulur. Ama işte öyle işlemiyor, konuşulmayanlar önce can sıkıntısına sonra patlamaya hazır tümörlere dönüşüyor. Oysa can sıkıntısı faydalı mikroplar gibi. İnsanın canı sıkılmıyorsa ne değişir ne de değiştirir."
Tuhaf Dergi #EvdeKal sayısı - Ahmet Mümtaz Taylan
14 Mart Dünya Matematik Gününüz kutlu olsun!
Bugüne özel yorumlara matematikle ilgili beğendiğim yazı, alıntı, kitap, problem ve videoları paylaşacağım.