Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

AHMET KALKAN

AHMET KALKAN
@aklkn
Lojistik
Lisans
İstanbul
İstanbul, 5 Ekim
2 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
+Beni affedin. Ama yorgunluk bir delilik. İçimdeki isyandan başka hiçbir şey hissetmediğim saatler var bu kentte. -Bu isyan ettiriyor çünkü bizim sınırımızı aşıyor. Ama belki de anlayamadığımız şeyleri de sevmeliyiz +Sevgi deyince başka bir şey anlıyorum ben. Ve ölünceye kadar çocukların işkenceden geçtiği şu yaradılışı reddedeceğim. -Tanrı'nın lütfu denilen şeyi şimdi anlyorum. +İşte bende bu yok, biliyorum. Ama bunu sizinle tartışamam. Bizi lanetlerin ve duaların ötesinde bir araya getiren bir şey uğruna çalışıyoruz. Yalnızca bu önemli.
Sayfa 217Kitabı okudu
Reklam
işte böyle zayıflıklar karşısında Dr. Rieux kendi yorgunluğunu değerlendirebiliyordu. Duyarlılığını yitirmişti. Çoğu zaman düğümlenmiş, katılaşmış ve kurumuş duyarlılığı zaman zaman çatlayıp açılıyor ve onu artık denetleyemediği duygulara terk ediyordu. Onun tek savunması bu katılaşmaya sığınmak ve içinde oluşmuş o düğümü yeniden sıkmaktı. Devam etmek için doğru yolun bu olduğunu iyi biliyordu. Bunun dışında çok fazla hayali yoktu ve yorgunluk onun hala koruduğu hayallerini elinden alıyordu. Çünkü sonunu göremediği bir dönem boyunca kendi rolünün artık insanları iyileştirmek olmadığını biliyordu. Onun rolü tanı koymaktı. Bulgulamak, görmek, betimlemek, kaydetmek, sonra mahkum etmek, işi buydu. Erkeklerin eşleri onu bileğinden tutup haykırıyorlardı:''Onu yaşatın!'' Ama o yaşatmak için orada değildi, tecrit işlerini buyurmak için oradaydı. O zaman bu yüzlerde okuduğu nefret ne işe yarardı ki? ''Kalpsizsiniz,'' denmişti bir gün kendisine. Ama hayır, onun bir kalbi vardı. Onun, yaşamak için dünyaya gelmiş insanların her gün ölümünü gördüğü yirmi saate katlanmasına yarıyordu. Onun, her gün her şeye yeni baştan başlamasına yarıyordu. Bundan böyle yalnızca bu kadarlık bir yüreği vardı. Bu yürek nasıl olur da yaşam verebilirdi ?
Sayfa 192Kitabı okudu